| İnsanların öldüreceği buffaloları geri getirecek mi? | Open Subtitles | هل يمكنها اعادة الجواميس التي قتلها شعبك؟ |
| Bildiğim tek şey tüccarlardan buffaloları alıp köylülere getirdiği. | Open Subtitles | نعلم فقط انه يسرق الجواميس من التجار ليعيدها الى القرويين |
| bufalo ve ejderin de suya ihtiyaçları olduklarından, onları buralarda bulmayı ümit ediyorduk. | Open Subtitles | ومن الطّبيعي أنّ الجواميس والتنانين تحتاج إلى المياه وهذا ما سيجمعهم مع بعضهم |
| Yerlilerin bufalo kafaları ya da kaplan kafaları ya da şahinleri gibi.. | Open Subtitles | كما الهنود لديهم رؤوس الجواميس أو رؤوس و مخالب النمور. |
| Bir ses- bufalolar kaçarken suya çarpma sesi- onu yeni bir önemle heyecanlandırır. | Open Subtitles | صوت واحد انكسار الماء عندما تراجعت الجواميس يأخذ اهتماماً جديداً منها. |
| Yine kendini bufaloların, yoluna gitmeye zorluyor. | Open Subtitles | إلا أنها تجبر نفسها على النهوض مُجدداً, والعودة إلى مسار الجواميس. |
| Almanya'yı bir çayır yapıp, birkaç buffalo getirtip en baştan başlamalarını sağlamak. | Open Subtitles | حول ألمانيا إلى أرض خلاء و بعدها إشحن بعضا من الجواميس ليبدأو من البداية الأولى |
| Buffalolar da havalılar. Kötü kalpli ineklere benziyorlar. | Open Subtitles | الجواميس رائعة أيضاً، أنها أشبه بأبقار سيئة |
| Geçekten buffaloları Bankok'tan götürdükleri doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح انهم ينقلون الجواميس من بانكوك ؟ |
| buffaloları satın almadan satmayı istedi. | Open Subtitles | كان يريد ان يبيع الجواميس قبل ان يشتريهم حتى |
| Tüccarlardan buffaloları çaldığını duydum. | Open Subtitles | سمعت انه يسرق الجواميس من اجل الفقراء |
| Kar fırtınasında bir bufalo sürüsünü izlemek gibi bir şey. | Open Subtitles | سيكون مثل مشاهدة قطيع من الجواميس في عاصفة ثلجية |
| Bir bufalo, kurumamış nadir su birikintilerinden birinde uyukluyor. | Open Subtitles | تنام الجواميس خلال فترة حرارة النهار في واحدة من آخر بِرَك المياه |
| Eğer bufalolar onları duyarsa, geri dönüp saldırabilirler. | Open Subtitles | فإن أحسَّت الجواميس بهم, فقد يرجعون إليهم ويهاجموهم. |
| bufalolar kaçmak için suya yöneldiler. | Open Subtitles | الجواميس تهرع إلى الماء من أجل أن تهرب. |
| Yavrularını bırakması riskleri de yanında getiriyor bufaloların yolu üzerinde panik ve telaş içerisinde. | Open Subtitles | هنالك خطر يتعلق بترك الأشبال في طريق الجواميس المثارة لحد الرعب |
| Şefkatli bir anneye geçiş bufaloların dikkatini çekiyor. | Open Subtitles | إلى أمٍّ عطوف يسترعي انتباه الجواميس. |
| Bu yüzden yıllardır buffalo hırsızlarını ve tüccarlarını avlıyorum. | Open Subtitles | من الان وصاعدا سوف اصطاد سارقين الجواميس وتجار الجواميس على حد سواء |
| Buffalolar için su ve saman istiyorum. | Open Subtitles | اجمع الماء والعشب من اجل الجواميس |
| Her neyse, buralara malı mülkü kontrole gelmiştim. Daha sonra belki bizon avına çıkarım. | Open Subtitles | على أية حال، أنا كنت أتفقد الملكية قد أقوم لاحقاً بمطاردة الجواميس |
| Hep bizden geçindiler. Ölü bir bufaloyu yiyen bir çakal gibi. | Open Subtitles | هم يعيشون علينا،مثل ذئاب البراري التي تعيش على جثث الجواميس |
| Tahrik edilmemişken bile oldukça saldırgan olan mandalar fırsatını bulsalar aslanları ezip geçerler. | Open Subtitles | إنها عدائية للغاية حتى لو لم يُتعرّض لها الجواميس ستسحق الأسود لو سنحت لها الفرصة |
| Kimse nedenini bilmiyor ama bütün bufaloları telaşlandırıyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف سببها لكنها تزعج كل الجواميس |