| Sorun şu ki, Kazadan önce de uçaktan korkuyordum. | Open Subtitles | كل ما فى الامر اني كنت خائف قليلاً من ركوب الطائره قبل تلك الحادثه |
| Her neyse, Kazadan sonra, uçmayı mümkün olan en güvenli hale getireceğime and içtim. | Open Subtitles | بأي حال , بعد الحادثه , تعهدت أن أجعل الطيران , أأمن بقدر ما يمكن |
| Dün bir kaza geçirdik, | Open Subtitles | كان هنالك حادثه سيارة بلامس كنت بهذه الحادثه ايضا |
| kaza, limanın güvenlik kamerası tarafından çekildi. | Open Subtitles | الحادثه صورت بواسطه كاميرا المراقبه بالمنطقه بجانب الميناء |
| Bu olay gerçekten 13 yıl önceki davayla benzerlik gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الحادثه مشابهه جدا لتلك التى حدثت منذ 13 عاما |
| Ve CIA'nin Başkanı ona Laura'nın kazada kurtulduğunu söylememem için kesin emir vermişti. | Open Subtitles | كنت تحت أوامر مباشره بعدم اخباره بأن لورا نجت من الحادثه |
| Zaman tutucu. Bu talihsiz olayın ardından, buraya gelmene hiç gerek yoktu. | Open Subtitles | أيها الشرطي بعد تلك الحادثه لم يتوجب أن تأتي بشخصك |
| Kazadan önce öğrendiği yaşadıkları hakkında hiçbir anısı yok. | Open Subtitles | أعني , إنه لايتذكر المعلومات الجديده التي تلقاها قبل الحادثه |
| Annem Kazadan beri pek kullanmıyor bu yüzden almama izin verdi. | Open Subtitles | أمي لم تستعملها منذ الحادثه لذا إعطتني إياها |
| Nick taşınmış. Kazadan beri ayrılarmış. | Open Subtitles | نيك انتقل منها،انهم انفصلوا منذ وقت الحادثه |
| O zamanlarda işler farklıydı Kate. Kazadan sonraysa... | Open Subtitles | الأمور مختلفه في تلك الايام , كيت ..ومن ثم بعد ذلك الحادثه |
| En son olan Kazadan sonra da görüştüğünüze dair kanıtım var. | Open Subtitles | لدى دليل على انكٍ قابلتى المدير سونج مجددا بعد الحادثه التى وقعت مؤخرا |
| 'Ve bu kaza ile...' '...bu güzel bölümün sonuna geldik.' | Open Subtitles | ومع هذه الحادثه يكون هذا الفصل وصل الى نهايته |
| Yaklaşıyorduk ama sonra kaza oldu. | Open Subtitles | لقد كدنا نصل لذلك الحد. لكن بعدها الحادثه حصلت |
| kaza olmasa bile etkilenmemiş olur muydu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم قد تكون تأثرت بعد ذلك حتى من دون الحادثه |
| Eski dairenizdeki olay hakkında yeni bilgiler edindik. Evet? | Open Subtitles | لدينا معلومات جديده عن الحادثه في شقتك السابقه |
| olay tutanağıyla ilgili biraz yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | ؟ ؟ احتاج لبعض المساعده فى تقرير الحادثه |
| Arabanın sürücüsü Bay Park, olay yerinde can verdi. | Open Subtitles | توفي سائِق السياره السيد بارك .. في موقع الحادثه |
| Sahte kazada kullanılan çalıntı araçların ikisi de dün gece çalınmış. | Open Subtitles | السيارتين اللتان سرقتا وتم تنظيم الحادثه بهم لقد تمت سرقتهم بواسطه الاكراه |
| Sanırım bu olayın tek iyi yanı bizi birbirimize yakınlaştırmış olması. | Open Subtitles | حسناً أعتقد أن الجانب الجيد الوحيد هو أن هذه الحادثه قربتنا من بعض كشركاء سكن |
| Şu Stella olayı ile bir ilgin olduğunu öğrenirsem... yemin ediyorum ki,seni doğduğun güne pişman ederim. | Open Subtitles | اذا كان لديك اى صله بتلك الحادثه فى ستيلا اقسم بالله انك ستندم على ذلك اليوم الذى ولدت به |
| BM temsilcileri bu kazanın Çin Ticaret Anlaşması'nı geciktirebileceğinden endişeleniyor. | Open Subtitles | ممثلي الامم المتحده قلقين من ان هذه الحادثه يمكن ان تاخر انضمام الصين الي منظمه التجاره الحره |
| Oğlunuzun ölümüyle sonuçlanan kazayla ilgili sorularımız olacak. | Open Subtitles | ونود أن نطرح عليك بعض الاسئله عن الحادثه التي ادت لمقتل ابنك |
| Yaşanan hadisenin projedeki kontrolümüzü kaybettiğimizin kanıtı olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقولون أن هذه الحادثه تثبت أننا فقدنا التحكم بالمشروع |