Böylesine zamansızca soğuk bir günde böylesine sıcak bir karşılama için. | Open Subtitles | للحصول على مثل هذا الترحيب الحار في مثل هذا اليوم البـارد |
Red Roof Oteli'ndeki sıcak küvette... | Open Subtitles | في حوض الاستحمام الحار في استراحة ريد روف |
Sabahları sıcak puri yemeye bayılıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحب تناول البوري الحار في الصباح |
Banyomdaki sıcak su musluğu bozulup duruyor. | Open Subtitles | صنبور الماء الحار في حمامي دائماً يتعطل وهذا يزعجني |
Serin okyanus esintileri, sıcak Arap havasıyla bir araya gelerek engin bulut kümelerini oluşturuyor. | Open Subtitles | رياح المحيطات البارده في مواجهة الهواء الحار في الجزيره العربيه والنتيجه سحب هائله |
sıcak dalgası yarın geçecekmiş. | Open Subtitles | سينتهي الجو الحار في الغد من المفترض |
Bu şehir fazla sıcak. | Open Subtitles | الجو الحار في هذه المدينة |