| Belki şimdilik, ama gün olur her şey değişir, tabii senato da. | Open Subtitles | ربما في الوقت الحالي , لكن الزمن يتغير و كذلك مجلس الشيوخ |
| Şu anda biraz meşgulüz ama 107'yi kullanabilirsin. | Open Subtitles | في الواقع, ليس لدينا أمكاناً كثيرة في الوقت الحالي لكن يمكنك إستخدام 107 |
| Sana söyleyemem ama buna inanamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنني إخبارك بالوقت الحالي لكن يا رجل , لن تصدّق هذا |
| Sana bütün detayları şu an söyleyemem ama merkezi komuta tesisine yerleştiriliyoruz. | Open Subtitles | لا يمكن أن أقدم لك كل التفاصيل في الوقت الحالي لكن سنتحرك إلى مركز القيادة |
| Sana bütün detayları şu an söyleyemem ama merkezi komuta tesisine yerleştiriliyoruz. | Open Subtitles | لا يمكن أن أقدم لك كل التفاصيل في الوقت الحالي لكن سنتحرك إلى مركز القيادة |
| ama, baksana! | Open Subtitles | أن نؤجل تدخلنا بالوقت الحالي لكن , إنظر ما حدث له |
| Şu an hiçbir şeyden tat alamayabilirsin ama geçecek. | Open Subtitles | كل شئ سيبدو طعمه أسوأ في الوقت الحالي لكن الأمور ستمر |
| Şu an konuşamam ama seninle buluşamam. | Open Subtitles | لا أستطيع حقاً أن اتكلم في الوقت الحالي لكن لن اذهب بعيداً معكِ |
| Doktorlar şu an dışarıda... ama birinin evinizde ziyaretinize gelmesi için... randevu verebilirim. | Open Subtitles | الاطباء في الخارج في الوقت الحالي, لكن يمكن احجز لك موعد ليقوم احدهم بزيارتك في المنزل |
| Sana şu anda nedenini söyleyemem ama içimden bir ses bana bunun Danny yaptı diyor. | Open Subtitles | ? يمكنني ان اخبرك لماذا صح في الوقت الحالي لكن حدسي يخبرني ان داني فعل ذلك |
| Bütün öğretmenlerim bana artık geçmemin imkansız olduğunu söylüyor ama... ..bu hafta sonu çalışmama yardım edersen biliyorum notlarımı düzeltebilirim. | Open Subtitles | كل أساتذتي أخبروني أنه مستحيل أن أنجح في الوقت الحالي لكن.. لو ساعدتني في المذاكرة هذه العطلة |
| Şu an sadece bir söylenti ama... | Open Subtitles | حسناً , مجرّد أقاويل في الوقت الحالي , لكن |
| Onun senin şu anki uysal takıntın olduğunu biliyorum ama onu sevdiğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه هوسك الخفيف الحالي, لكن لا أعتقد أنكِ تحبينه. |
| Kitabı şu anki şekli ile okuyamam ama bunu yapabilecek biri var. | Open Subtitles | لا أستطيع قراءة الكتاب بشكله الحالي لكن هناك أحدٌ بإمكانه |
| İçinde bulunduğunuz durumda yemek yiyebileceğinizi sanmıyorum ama beşinci kattaki bekleme odasında film izliyorlar. | Open Subtitles | لا يمكنك الأكل في وضعك الحالي لكن أظن هناك فيلم في صالة الطابق الخاميس |
| Evet şimdi öyle ama ya uyanır da tüm o soğuk esprileri üstümüzde denerse? | Open Subtitles | أجل، في الوقت الحالي لكن ماذا يحدث عندما تصحو وتبدأ بتجميدنا؟ |
| ama tutamayacaklar. | Open Subtitles | في الوقت الحالي لكن لن يستطيعوا الاحتفاظ بها |
| Bak, sadece ailemin şuanda gerçekten çok kızgın olduklarını bilmeni istiyorum, ama - - Clea, arabamdan çık. | Open Subtitles | فقط كنت أريد إخبارك بأن والداي غاضبون جداً في الوقت الحالي لكن... |
| Belki henüz farkında değilsin, ama yakında bu kentten ve burada yaşayan insanlardan hoşlanacaksın. | Open Subtitles | أنظري.. أنني أعلم بأنه من الصعب عليك التأقلم في الوقت الحالي لكن مع مرور الوقت ستحبين كلا من البلدة والآناس الذين يسكنون فيها |
| Şimdilik aramızda kalsın ama bu son vakam olacak. | Open Subtitles | هذا بيني وبينكِ في الوقت الحالي لكن... ستكون هذه قضيتي الأخيرة. |