| Şimdi, Ursula,Böyle bir aşk çok kısa sürer. Sonra sıkılırsın. | Open Subtitles | الآن، أورسولا، ذلك النوعِ مِنْ الحبِّ سيذهب بسرعة وسَتَتجاوزُين الأمرَ |
| Bu bütün aşk olayları tekrardan benim yatağıma girebilmek için. | Open Subtitles | كُلّ هذه مادةِ الحبِّ فقط الطريق الآخر لأَخْذني إلى الفراش. |
| Oldu işte. "aşk, gözlerden başlar.' demiş büyük bir şair. | Open Subtitles | ها انت لفظتهُ أتَعْرفُ، شاعر عظيم قالَ ذات مرّة ان الحبِّ يَدْخلُ من خلال العيونِ. |
| aşkın gözü kör derler, demek aşkımız bizi kör etmiş. | Open Subtitles | يَقُولُ الناسَ بأنّ الحبِّ أعمى، لذا نحن أعمينَا أيضاً بحبِّنا |
| Heathcliff'in katılaşmış kalbinde sevgi uyandırmaya çalışarak. | Open Subtitles | لمُحَاوَلَة إيْقاظ بَعْض الحبِّ في قلب هيثكلف الشاعر بالمرارة |
| Buraya aşkı bulmak için... - ...geliyorsunuz. | Open Subtitles | أدخلْك تعال يَبْحثَ عن الحبِّ هنا مجرّد. |
| Eminim Daphne ile senin Sevgililer Günü için müthiş bir plânınız vardır. | Open Subtitles | أيّ أفكار؟ لذا رَاهنتُك ودافن لَهُ خططُ يوم الحبِّ الكبيرةِ. أوه، نعم. |
| Dudakların yerine gözlerin konuştuğu aşka. | Open Subtitles | نوع الحبِّ الذي في الشفاه لا يتكلّمُ، العيون تَفعل ذلك. |
| Çok zamk kullanmışsın ama bir dirhem aşk yok. | Open Subtitles | كثيراً مِنْ الصمغِ، لكن لَيسَ أونسَ مِنْ الحبِّ. |
| aşk hikayesi daima mutlu sonla biter. | Open Subtitles | قصّة الحبِّ دائما يَجِبُ أَنْ تكون نهايتها سعيدة. |
| Her aşk hikayesi gerçek hayattaki gibidir. | Open Subtitles | كُلّ قصّة الحبِّ مثل هذا في الحياةِ الحقيقيةِ. |
| Bu aşk hikayesinin başka finali olamaz. | Open Subtitles | لا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ هناك نهايةً أخرى لقصّةِ الحبِّ هذه. |
| aşk öyküsüne duygusal bir tepki verdi. | Open Subtitles | و تظهر ردّ فعل عاطفي بقوة إلى مكوّنِات قصة الحبِّ |
| Ama aşk ve evlilik hakkındaki bütün o konuşmalar herkesin saçma sapan davranmasına yol açar. | Open Subtitles | لكن كُلّ هذا الكلامِ حول الحبِّ والزواجِ يُمْكِنُ أَنْ يَجْعلَ أي واحد يَتصرّفُ بسوء |
| Bu aşk başlangıçta Tina'ya değildi! | Open Subtitles | هذا الحبِّ ما كَانَ أبداً لتينا من البداية |
| aşk istemiyorum ve seni de istemiyorum. | Open Subtitles | أصبحْت فتاة يسقط الحبِّ المرحلة الثالثة أنا لا أُريدُ الحبَّ و لا أُريدُك |
| aşkın gözü kör derler, demek aşkımız bizi kör etmiş. | Open Subtitles | يَقُولُ الناسَ بأنّ الحبِّ أعمى، لذا نحن أعمينَا أيضاً بحبِّنا |
| Böyle insanlara karşı çok fazla sevgi ve sempati göstermek gerektiğini yazıyor. | Open Subtitles | تقُولُ، مثل هؤلاء الناسِ يَجِبُ أَنْ يحصلوا على َ الكثير مِنْ الحبِّ والعطفِ. |
| Kalbini açtı ve aşkı hissetmek için kendisine izin verdi. | Open Subtitles | هو فقط فَتحَ قلبَه وسَمحَ لنفسه لإحْساْس الحبِّ. |
| Sevgililer Günü için şampanya gönderdiniz. | Open Subtitles | سلّمتَ بَعْض الشمبانيا في وقت سابق ليوم الحبِّ. |
| İki kişiyi sonsuza dek yan yana getiren aşka. | Open Subtitles | نوع الحبِّ ذلك الذي يَرْبطُ شخصان سوية إلى الأبد. |
| - Bunu yapabilir misin? Tabii ki, ben nefretinizi sevgiye dönüştüreceğim. | Open Subtitles | بالطبع، وأنا سَأَحول كراهيتكَ إلى الحبِّ |
| ve hayatının sonuna kadar aşık kaldıklarını. | Open Subtitles | وهم بَقوا في الحبِّ حتى اليومِ الذي ماتوا. |
| Sevginin yarattığı tek hayalet. | Open Subtitles | .الشبح الوحيد الّذي سيخرج بفعل الحبِّ الخالص |
| Niye "Rusya'dan Sevgilerle"yi oynamıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تُحاولُ "مِنْ روسيا مع الحبِّ"؟ |
| Aşktan söz açılmışken... | Open Subtitles | كَلام عن الحبِّ... |