| hassas konularda, konsey üyelerinden bilgi saklamak kralın ayrıcalıklarından biridir. | Open Subtitles | من سلطات الملك أن يكتُم المعلومات الحساسه عن مجلس مستشاريه |
| Bu hassas kulaklık ile vericiyi dinleyebilirsin. | Open Subtitles | ومع سماعة الأذن الحساسه تلك تستطيع أن تسمع خطوات النمله |
| Şehrin sokakları onun küçük, hassas ayaklarını incitiyor. | Open Subtitles | حسنا إن شوارع المدينه تؤذي أقدامها الحساسه جدا |
| Genç bayanlar narin çiçeklerdir, sağlığınıza dikkat etmelisiniz. | Open Subtitles | السيدات الشابات كالنباتات الحساسه يجب ان تعتني بصحتك جيدا |
| duyarlı bölgeleri iyi tanıyordu. Ama hepsi kendi duyarlı bölgeleriydi. | Open Subtitles | ,لقد كان يعلم بكل النقاط الحساسه .لكن معضم هذه النقاط كانت له |
| Huş Ağacı Bir'den bütün personele. Son ateşi yakın. Sadece hassas konulara ait belgeler. | Open Subtitles | ابدئوا حرق كل المستندات الوثائق الحساسه أجمعوها كلها.. |
| hassas operasyonlar, genelde... patronun kötü esprilerine nasıl güleceğinizi bilmeye dayanır. | Open Subtitles | العمليات الحساسه تعتمد على معرفة كم من الصعب الضحك على نكتة الرئيس |
| Bir şeyleri onarmaya sürekli Jay gelir ve "hassas ellerimle" ya da boya kokusu duyunca midemin kalkmasıyla dalga geçip durur. | Open Subtitles | جاي دائما يصلح الاشياء حولنا يقول نكات عن يدي الحساسه او لأستجابتي لرائحه الطلاء |
| Elleri ayrıca Adalet Departmanı'ndaki bazı hassas, yüksek rütbeli personel evraklarına da ulaşıyor. | Open Subtitles | لقد تمكن حتى من الحصول على بعض الوثائق الشخصيه الحساسه تنتمى الى أنواع فى مستوى مرتفع فى وزاره العدل |
| Şu an, hepimiz, neden böyle hassas bir görevi böyle şey birine verdiğinizi sorguluyoruz.Aaa... | Open Subtitles | الان , نحن نتسآئل لماذا سلمت هذه المهمه الحساسه الى شخص لديه |
| hassas zamanlarda hassas davranmak önemlidir. | Open Subtitles | حسنا,من المهم أن تكون حساس أثناء الأوقات الحساسه لذلك |
| Bu hassas yeşil gözlerin ardında neler olduğunu söylesene Tim? | Open Subtitles | اذا ,ما الذى يجرى خلف تلك الأعين الخضراء الحساسه,تيم؟ |
| Sürekli hassas ve zayıf noktalar arıyor... | Open Subtitles | سوف تستمر بالبحث عن نقاط الضعف والمناطق الحساسه |
| Oldukça hassas bir konu. Bu yüzden kimseye söyleme. | Open Subtitles | إنها بعض الأشياء الحساسه لذا أبقها سرا |
| Orada çok hassas bilgiler var ve... | Open Subtitles | ,هناك العديد من المواد الحساسه بداخله |
| Ama hassas olan tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | انتى لست الشخص الوحيده الحساسه هنا. |
| Ancak bazı hassas alanlara müdahil oluyorsun. | Open Subtitles | ولكنك تدخل في بعض المناطق الحساسه |
| İnce, narin, elfe benzeyen parmaklarınla şu takma saçı takmama yardım et. | Open Subtitles | أحتاج إلى أصابعك الصغيره الحساسه الشبيه بالعفريت |
| Neden herkes narin bir çiçek olduğumu düşünüyor? | Open Subtitles | مرحباً ؟ حسناً لماذا يعتقد الجميع أنى مثل الزهره الحساسه ؟ |
| Bilgin olsun, sıcak su ikinci makinede az, orada renklileri yıkayabilirsin ve dördüncü makine hâlâ yumuşatıcıyı erken ekliyor yani, narin çamaşırların için onu kullanma. | Open Subtitles | لمعلوماتكم.الماء الساخن غير كافي على الماكينة الثانية إذا ملابس ملونه فقط واربعة مازال يفرز منظف الانسجة بشكل مبكر في الدورة لذلك انصحك بتجنب اسخدامها لملابسك الحساسه. |
| Hiçbir şey işe yaramazsa, vücudun dört duyarlı bölgesine saldırın. | Open Subtitles | اذ لم ينجح الأمر, اذهبي الى الأربع مناطق الحساسه في الجسم |