| Ya da ev ödevini araştırmayı bilmeyen bir çocuk çünkü bilgiye erişimi yok. | TED | وفي طفل لا يستطيع حل واجباته المنزلية، لأنه لا يستطيع الحصول على المعلومات. |
| Bu yüzden bilgiye erişim isteğini artarak görüyoruz. | TED | لهذا ، نشاهد تزايد الطلب .. على الحصول على المعلومات. |
| Gerçekten zor. Bu yüzden halâ bilgiye ulaşmak için yasal olmayan yollara güvenmek zorunda kalıyoruz, sızıntılar vasıtasıyla. | TED | الأمر صعب جداً ، فيجب علينا أن نواصل اعتمادنا على .. الطرق غير الشرعية في الحصول على المعلومات ، عبر التسريبات. |
| Durdurmanın tek yolu Ateş'ten bilgi edinmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لوقفها هو الحصول على المعلومات |
| Umarım ihtiyacın olan o bilgiyi alırım. İstiyorum. | Open Subtitles | على أمل الحصول على المعلومات التي تحتاج إليها |
| En iyi şansım buydu; bilgiyi açığa çıkarmak ve bu bilgiye erişen herkesin bunu kullanması. | TED | لذا فأفضل ما يمكن القيام به هو الحصول على المعلومات المتوفرة، واستخدامها بحيث تكون متاحة للجميع. |
| Amaç bilgiye ulaşmaktı, yaşamını sürdürebilen bir organizma yaratmak değil. | Open Subtitles | وكان الهدف هو الحصول على المعلومات الاستخبارية ، ليس لخلق كائن حي قابلة للحياة. |
| Amerikan uydularından bilgiye erişmek büyük bir avantaj olacaktır amacımızı bildiğimiz takdirde. | Open Subtitles | بالطبع , الحصول على المعلومات من الأقمار الصناعية الأمريكية ستكون فائدته عظيمة يزودوننا لمعرفة هدفنا |
| bilgiye bedava yemek ile ulaşırsınız. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على المعلومات بواسطة غداء مجاني |
| Son beş yıldaki tüm davalara tek tek bakarak benim aradığım bilgiye ulaşmaya çalışıyorlardı. | TED | لقد كانوا يحاولون الحصول على المعلومات التي كنت أبحث عنها من خلال المرور بالقضايا، الواحدة تلو الأخرى في السنوات الخمس الماضية. |
| Matbaa makinesi toplumun bilgiye ilk defa ulaşabilmesine ön ayak olmuştur. | Open Subtitles | حسنا المطبعة... أساسا ، أن هذه هي المرة الأولى التي وكان الجمهور الحصول على المعلومات. |
| "bilgiye, süratle ulaşmanız gerekiyorsa harika bir yerdir." | Open Subtitles | "إنه لمصدر ممتاز, إذا أردت الحصول على المعلومات بشكل سريع" |
| Durdurmanın tek yolu Ateş'ten bilgi edinmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لوقف لها هو الحصول على المعلومات من اللهب، والسبيل الوحيد |
| Durdurmanın tek yolu Ateş'ten bilgi edinmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لوقفها هو الحصول على المعلومات من الشعلة والطريقة الوحيدة لفعل هذا بوضعها في رأس (أونتاري) |
| Umarım ihtiyacın olan o bilgiyi alırım. İstiyorum. | Open Subtitles | على أمل الحصول على المعلومات التي تحتاج إليها |
| Ve bilgi edinmek çok çok zordur diğer yığından, dünyanın diğer bölgelerinden insanların biraraya toplandığı ve kendi isteklerinden konuştuğu şeylerden. | TED | وسيصبح من الصعب جدا الحصول على المعلومات من قطيع آخر، من أجزاء أخرى من العالم حيث الناس يتجمعون ويتحدثون عن اهتماماتهم هم. |
| Ve o da okula öğretmeninden bilgi edinmek için gitmek, sahip olduğu tek taşınabilir hafızaya depolamak, kafasının içine yani, ve yanında götürmek zorundaydı, çünkü bilgi ancak bu şekilde öğretmenden öğrenciye taşınabiliyor ve sonra dünyada kullanılabiliyordu. | TED | وكان يتوجب عليه ايضا كما والدته الذهاب الى المدرسة للحصول على المعلومات والتي كانت مخزنة في دماغ المدرس .. كما لو انه ذاكرة متنقلة ويتوجب الحصول على المعلومات منها وهكذا كان تتتناقل المعلومات من رأس المدرس الى الطالب .. لكي يستخدمها في العالم المحيط به |