|    Gerçek hayatta bu kadar ateşli olduklarını bilmiyorlardır. Şaka - Şaka mı yapıyorsun?    | Open Subtitles |     ربما لم يعلمو انها كانت جميله جداً في الحياة الحقيقيه هل تمزح ؟    | 
|    Sevgili Bayan Oster, uzunca bir uğraştan sonra Gerçek annenize ulaşabildik.    | Open Subtitles |     عزيزتي الآنسه أوستر بعد الصعوبات تمكنا من تحديد مكان أمك الحقيقيه    | 
|    Sonunda liseyi bitirdim, Gerçek hayatımın başlaması gerekiyor şu halime bak...    | Open Subtitles |     اخيراً تخرجت من الكليه,حياتي الحقيقيه يفترض ان تكون بداية, وانظر الي    | 
|    Ve sonra, arabayı bulduğumuzda asıl hediyelerimizi verelim.    | Open Subtitles |     و عندما نعثر على السياره نعطيهم هداياهم الحقيقيه    | 
|    Tabii ki de bunlar, Gerçek oyunda çok daha uzun olacak.    | Open Subtitles |     اعني , كما واضح بأن هذا سيكون اطول بكثير باللعبة الحقيقيه    | 
|    Bir savaşçı, Gerçek güce sahip olmak için bir şansım vardı!    | Open Subtitles |     لقد سنحت لي الفرصه لتكون لدي القوه الحقيقيه لكي اصبح محارب    | 
|    Fark ettin mi, haftanın sonunda ikimiz de evlerimize dönebilir kendi yataklarımızda uyuyabilir ve Gerçek hayatlarımıza geri dönebiliriz?    | Open Subtitles |     هل انتي مستوعبه انه بحلول نهايه الاسبوع بامكاننا ان نكون في منزلنا نائمين في اسرتنا نسترجع حياتنا الحقيقيه السابقه؟    | 
|    Aslında, onun şüpheli suç ahlakı Gerçek sorunu telafi olabilir.    | Open Subtitles |     بالواقع, أخلاقها الإجراميه المشكوك بها قد تعوض عن المشكله الحقيقيه    | 
|    Küçükken bana hep, babamın Gerçek ailesinin biz olduğumuzu söylerdin.    | Open Subtitles |     عندما كنت صغيرا لطالما اخبرتني بأننا كنا عائلة ابي الحقيقيه    | 
|    Birinin e-postada yazdığı şeyin ya da telefonda konuşurken söylediği kelimenin Gerçek olmasına gerek yok.     | TED |     هي في الاساس ليست الكلمات الحقيقيه التي قام شخص ما بكتابتها في رساله او قالها في مكالمه,     | 
|    Bu benim için Gerçek ihtiyaçlarımızın ne olduğunu anlayabilmek için harika bir araç.     | TED |     هي أداه عظيمه بالنسبه لي لتساعدني لأفهم ما قد يكون حوجتنا الحقيقيه.     | 
|    Hepimizin Gerçek niteliğimizi dikkate almaya ihtiyacı var.     | TED |     جميعنا يجب أن نُقدر وفقاً لطبيعتنا الحقيقيه.     | 
|    Çocuk Gerçek annnesi tarafından emzirilebilsin diye.    | Open Subtitles |     و بذلك أمكن للطفل أن يرضع من أمه الحقيقيه    | 
|    Küçük bir kız beni Yokebel adlı İbrani kadına götürdü çocuk Gerçek annesi tarafından emzirilebilsin diye.    | Open Subtitles |     فتاه صغيره قادتنى إلى إمرأه يهوديه تدعى يوشيبل و بذلك أمكن للطفل أن يرضع من أمه الحقيقيه    | 
|    Gerçek dantelli, ipek çarşaflarda uyudum.    | Open Subtitles |     نِمتُ على الشراشفِ الحريريةِ ذات النقوش الحقيقيه.    | 
|    Kamuflaj, hepsi bu, göz boyayıp Gerçek kimliğini örtmek için.    | Open Subtitles |     تمويه , هذا كل ما فى الامر لاعماء الساذج و تغطية هويته الحقيقيه    | 
|    Gerçek bir dahinin hislerini Bu harabe maden ocağı bile azaltamaz.    | Open Subtitles |     حتى هذه الحفره التعسه لا تستطيع تقليل روح العبقريه الحقيقيه    | 
|    Fakat mucidin asıl hedefi endüstriyel seviyedelerdeki elektrik gücünü kablosuz olarak iletebilmekti.    | Open Subtitles |     لكن خطه المخترع الحقيقيه كانت ان يبث وبدون اسلاك , وعلي مستوي صناعي , طاقه الكهرباء    | 
|    Hallederiz. asıl polisler ortaya çıkarsa, kimin umurunda?    | Open Subtitles |     سننهي ذالك, من يهتم إذا ظهرت الشرطه الحقيقيه    | 
|    asıl sorun babanın verdiği kararlar.    | Open Subtitles |     المشكله الحقيقيه هى القرارت التى كان آباك يقوم بها    | 
|    Eğer öz anneni bulacaksak, onların, yardımı olabilecek bir şey bilip bilmediklerinden emin olmalıyız.    | Open Subtitles |     ..إذا كنا سنبحث عن امك الحقيقيه علي ان اعرف مالديهم من معلومات .. لكي يساعدونا    |