| Paraları onlara, insanlara oyuncak gibi muamele edebilme hakkı veriyor. | Open Subtitles | يعتقدون أن أموالهم تمنحهم الحق في أن يعاملوا الناس كدمى |
| - Fakat onlar birbirine aşık. Herkesin sevilmeye hakkı vardır. | Open Subtitles | لكنهم يحبون بعض, الجميع له الحق في أن يكون محبوب |
| Keşişler seni böyle uzağa gönderdikten sonra kızmaya hakkın var. | Open Subtitles | لك الحق في أن تغضب بعدما أرسلك الناسكون بعيداً |
| Evet, aptal kalma hakkına da sahipsin. | Open Subtitles | . صحيح، لديك أيضًا الحق في أن تبقى غبيًا |
| Yani, kızgın olma hakkın var. | Open Subtitles | أعني، لديكِ كلّ الحق في أن تغضبي |
| Senin de mutlu olmaya hakkın var. | Open Subtitles | هل حصلت على الحق في أن يكون سعيدا جدا، هل تعلم؟ |
| Burası herkese açık bir yol. İstersem burada kalmaya hakkım var. | Open Subtitles | إنه طريق عام، لي الحق في أن أبيت هنا إذا أردت |
| Sessiz kaImaya ve aIetimi yaIamaya hakkınız var, pisIikIer. | Open Subtitles | لديك الحق في أن تقوم بما اريد يا حقير |
| Yeni konut projesi teklifini sunacaklar. Burada olmaya hakları var gibi görünüyor, öyle düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | هم سيعلنون عرض المشروع السكني الجديد يبدو أن لديهم الحق في أن يكونوا هنا ، أليس كذلك ؟ |
| Kızımın canınızı sıkma hakkı var, herhangi diğer bir çocuk gibi. | TED | لطفلتي الحق في أن تثير غضبك مثل أي طفل آخر. |
| Hayır, ama bir kocanın ufak ta olsa bir ipucunu öğrenmeye hakkı vardır. | Open Subtitles | لا , و لكني أعتقد بأن للزوج الحق في أن يأخذ فكرة عن الموضوع |
| Ama evli olmadığınıza göre, kıskanmaya hakkı yok. | Open Subtitles | لكن بما أنكم لستم متزوجين فليس لديها الحق في أن تغار |
| Ve temsilci olarak, altında çalışan herkesle konuşma hakkın var. | Open Subtitles | و كوكيل لديك كامل الحق في أن تتحدث مع أي شخص يشتغل تحت امرتك |
| Çıldırmaya ve istediğin kadar bağırıp çağırmaya hakkın var. | Open Subtitles | لديك كل الحق في أن يكون مجنونا ويصيح كل ما تريد. |
| "Sessiz kalma hakkına sahipsin." Tamamdır. | Open Subtitles | لديك الحق في أن تبقى صامتا. أفهم ذلك |
| - Sessiz kalma hakkına sahipsin. - Sen susacaksan ben de susarım. | Open Subtitles | لديك الحق في أن تلتزم الصمت - سوف أصمت إذا التزمت أنت الصمت - |
| - Sessiz kalma hakkına sahipsin. - Çıkar şunları. Beni tutuklayamazsın. | Open Subtitles | لك الحق في أن تبقى صامتًا - ابعد هذه, لا يمكنك اعتقاله - |
| Nevada Eyaleti'nde on sekiz yaşını geçtiysen ailen sağ da olsa ölmüş de olsa evlatlık olma hakkın var. | Open Subtitles | في ولاية نيفادا إذا كنت فوق الثامنة عشرة لديك الحق في أن يتبناك أي أحد... سواء كان والداك أحياء أو أموات |
| Kapatmaya ihtiyacın var Denise. Mutlu olmaya hakkın var. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة لوضع نهاية ، "دينيس" لديكِ الحق في أن تكوني سعيدة |
| Burada kalmaya hakkım var! | Open Subtitles | بأنى لى كل الحق في أن أتواجد هنا |
| Sessiz kaImaya... | Open Subtitles | ..... لك الحق في أن |
| Antia, insanların emekli olmaya hakları var. | Open Subtitles | "أنتيا"، للناس الحق في أن يتقاعدوا. |