| Muhasebeye bakması için dışarıdan birisini tutsak yardımı olmaz mı? | Open Subtitles | هل سيُساعِد لو استأجرنا شخصاً من الخارِج من أجل الحِسابات؟ |
| Öyleyse biz de dışarıdan baskı uygulatırız. | Open Subtitles | علينا إذاً ان نُطَبِّق الضَغط مِنَ الخارِج |
| Telefon operatörlüğü için mahkûmlar çalışacaklar ve veri tabanları da dışarıdan yönetilecek. | Open Subtitles | سأستأجرُ السجناء ليُجيبوا على هواتِف البنوك و التحكُّم بقواعِد البيانات للشركات في الخارِج |
| Dışarıdaki itlerin hiçbirisi buna katılmaz. | Open Subtitles | و لا واحِد من هؤلاء المخابيل في الخارِج يُريدُ الانضمامَ للقضيَة |
| Ama Oz'da biz, Dışarıdaki havadan bihaberiz. | Open Subtitles | لكننا هُنا في سجن (أوز)، غير واعين للطَقس في الخارِج |
| Vaktini boşa harcıyorsun. dışarıdan kilitli. | Open Subtitles | أنتَ تُضيّعُ وقتك إنّه مُغلقٌ من الخارِج |
| dışarıdan birisini getirmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ إحضارَ ضابطٍ من الخارِج |
| Tabii ki, dışarıdan gelen her mektup potansiyel bombadır... kapılar üstüne kapanmadan önce hayatın nasıl olduğunu... yüzüne patlatır. | Open Subtitles | طَبعاً أي نوع مِنَ الرسائِل من الخارِج هي قُنبله مُحتملَة تَنفَجِرُ في وَجهكَ معَ ذِكرياتِ كيفَ كانَت الحياة قبلَ أن تُقفلَ عليكَ البوابات |
| Bütün dünyevi mallarının mirasçısısın, hem Oz'daki, hem de Dışarıdaki. | Open Subtitles | أنتَ المُستفيد الوحيد لأملاكهِ في هذا العالم في (أوز) و في الخارِج |
| Dışarıdaki adamım Sky Bar'la bir anlaşma yaptım bile. | Open Subtitles | توصلتُ إلى شخصٍ في الخارِج صديقي (سكاي بار) |