| sakar manda gıda zehirlenmesi geçirdi zannediyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن البقرة الخرقاء لديها تسمم غذائي. |
| Ama sakar et parçası elimi kaybetmek buna değerdi. | Open Subtitles | ولكن خسارة يدي الخرقاء لم تكن مُقابل سعر كبير، |
| Yoksa sen de atletik, entellektüel, bazen de çekici ve sakar tiplerden nefret eder misin, yoksa sadece o mu? | Open Subtitles | أحيانا الخرقاء بتحبب، أم أن ذلك مجرد لها؟ |
| aptalca birşeyler yaptığım her seferde bana kızacaksan sanırım aptalca şeyler yapmayı bıraksam iyi olur. | Open Subtitles | إذا كنتي ستغضبين مني كلما قمت بعمل أخرق عندها إذاً أعتقد أنني سأتوقف عن فعل الأمور الخرقاء |
| - Güzel. - İyi. Bir daha asla aptalca birşey yapmayacağım. | Open Subtitles | جيّد - حسن ، لن أقوم بفعل الأمور الخرقاء أبداً - |
| Ben, geri Devon sizi kazanmak icin beceriksiz bir girisim yapti. | Open Subtitles | أنا فعلت هذا في محاولة الخرقاء للفوز لكم مرة أخرى، ديفون. |
| Sen ve neslin sert ve Hantal tabiatı ile daha şimdiden düşman edinmeye başladı. | Open Subtitles | أنت وبحثك عن خلفٍ لك ،لقد بدأت في صنع الأعداء بالفعل بسبب شخصيتها القوية الخرقاء |
| Hayır, duvardan düşürüp camını kıracak kadar sakar bir kadınım. | Open Subtitles | كلا، زوجتُك الخرقاء أسقطتها من الحائط وكسرت الزُجاج. |
| sakar filler dekorumu mahvettiler. | Open Subtitles | الفيلة الخرقاء قاموا بتخريب زخرفاتي |
| Gelip çiftliğime bastı... koca sakar ayağını. | Open Subtitles | لا يهمّ، " بقدر ما جاء و وضع..." "قدمه الخرقاء على مزرعتي" |
| Hem sakar hem de aptal. | Open Subtitles | يا لهذه الغبية الخرقاء |
| Kardeş Wench'den ve sakar dümenlerinden hoşlanıyordum. | Open Subtitles | لقد إستمتعت بالأخ (وينش) ومكائده الخرقاء |
| - İşte benim sakar kızım. | Open Subtitles | انها صديقتى الخرقاء |
| Ben çok sakar biriyim. | Open Subtitles | أنا الخرقاء جدا. |
| Sen başlattın, sakar! | Open Subtitles | انتي بدأتي ذلك ايتها الخرقاء! |
| Zavallı, sakar Abby. | Open Subtitles | مسكينة يا "ابي" الخرقاء |
| aptalca şeyler yaptığında sürekli dırdır ederek senin hayat senaryonu mümkün kılıyorum. | Open Subtitles | بالتذمر على أفعالك الخرقاء فكل ما فعلته هو العبث بحياتك |
| Yaptığım onca aptalca şey yüzünden yakında ölürüm zaten. | Open Subtitles | قد أقتل نفسي قريباً ، بكل الأفعال الخرقاء التي أفعلها |
| Annesinin, Bozo kılıklı adamın oğluna anlattığı hatıralar babasının aptalca mesleğinin peşinden gitmesine sebep olmuş hem de Portland'da lüks bir hayat sürerken. | Open Subtitles | تلك الذكرى التي جعلت ابن المهرج بوزو يلاحق مهنة والده الخرقاء في حين يمكن ان يعيش حياته المرفهة في بورتلاند |
| beceriksiz kıçını oraya kadar sürüklemek zorunda kalacağıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّني سأسحب مؤخرتكَ الخرقاء إلى هناك |
| Çok beceriksiz... O transfer öğrenciyi kabul etmek istiyorum. | Open Subtitles | تلك الخرقاء حقاً أنا أريد قبول الطالب المنقول |
| Garip düşüncelere sahip olan ve Hantal ayakkabılarını bağlayıp kanlı bir ava çıkan yaratık. | Open Subtitles | ذو الأفكار المجنونة و الأحذية الخرقاء التي تنتثني مع الأغصان عائدة الى العمل الدموي مع الصيد |