| Ya da erkek vampirle. En büyük günah gibi bir şey. | Open Subtitles | أو حتى مع مصاص دماء رفيق ، هذه تعتبر أكبر الخطايا |
| 7 ölümcül günah, hepsi onun için! | Open Subtitles | ستحدث كل الخطايا السبعة القاتلة بالنيابة عنها |
| Tabii ona âşık olduğun için bunları çok büyük günahlar olarak görüyorsun. | Open Subtitles | بالطبع بما أنك تحبها ، فإنك ترى كل هذه الأشياء كنوع من الخطايا الوحشية |
| Bu itiraf etmek istediğin başka günahları da beraberinde getiriyor mu? | Open Subtitles | هل سيجلب هذا المزيد من الخطايا التي قد تعترفين بها ؟ |
| Tanrı seni günahtan korusun... seni kutsasın ve yanına alsın! | Open Subtitles | بسم لله الذي يطهرك من الخطايا يسامحك و يرفعك لاعلي |
| Çocukları babalarının günahı yüzünden cezalandırırız. | Open Subtitles | عقاب الأبناء من أجل الخطايا التي إرتكبها الآباء |
| Tanrı seni günahlardan korusun Ve merhameti seni ayağa kaldırsın. | Open Subtitles | لينقذك الرّب الذي حرّرك من الخطايا ويبعثك بفضل منه. |
| Kin, hırs, kibirlilik gibi sıkıntı yapmaya değecek ölümcül günahların hiç birini kendime yük etmiyorum. | TED | لا أحمل الضغائن والطموح والغرور. ولا أيا من الخطايا المميتة التي لا تستحق حتى العناء. |
| günah işlediğim için beni kutsa Peder. | Open Subtitles | باركني يا أبتاه أرجو السماح علي الخطايا التي ارتكبتها |
| Ekselans, günah çıkarmanın faydası yalnızca anlatmak değil, ayrıca pişmanlık... | Open Subtitles | الاعتراف ليس من أجل قول الحقيقة، إنه من أجل التوبة عن الخطايا |
| Londra'nın en aşağı sokakları dahi o güler yüzlü,kırsal bölgelerdekinden daha az günah sicili arz etmiyor. | Open Subtitles | ان اكثر ممرات لندن حقارة ودونية لا تقدم سجل مخيف من الخطايا اكثر من .. و |
| Sık sık günah tuzağına düşsek de, merhametin sayesinde, tövbe ederek bundan kurtuluyoruz. | Open Subtitles | وبقدر ما نقع في الخطايا وان تقبل منا التوبه فى هذه الصلاه |
| Benden mi geçti? Tatlı bir dürtüyle işlenen günah. Ver bana günahımı geri. | Open Subtitles | الخطايا على الشفاه ماأجمل هذا التعدي.اعيدي الى خطاياي |
| Taşıdığın günahlar herneyse bununla mukayese edilemez. | Open Subtitles | مهما كانت الخطايا التى تحملها لا توجد خطيئة مثل تلك |
| Her zaman şehvetin yedi ölümcül günahlar arasında en iyisi olduğunu düşünmüşümdür. | Open Subtitles | أنا دائماً أجد الشهوة لتكون أعظم الخطايا السبع المميتة |
| Şeytan da tanrısal tavırlar takınır benim gibi en kara günahları işleyeceği zaman. | Open Subtitles | عندما ترتدي الشياطين ثوب الخطايا الاسود صوروها بصور سماوية كما افعل الآن |
| Yargıç Claude Frollo dünyayı kötülük ve günahtan temizlemeyi arzulardı. | Open Subtitles | القاضي كلود فرولو كان يتطلع الي تطهير العالم من من الرذائل و الخطايا |
| Çocukları babalarının günahı yüzünden cezalandırırız. | Open Subtitles | عقاب الأبناء من أجل الخطايا التي إرتكبها الآباء |
| Vaftiz günahlardan arınmadır, hem doğuşumuzdakilerden hem de kişisel olanlardan. | Open Subtitles | المعمودية هي مَحو الخطايا الأصلية و الشخصية |
| Ve bütün günahların ayağında yığın olduğu bu kadının adı Maria... | Open Subtitles | و تلك المرأة التي يتم إرتكاب كل الخطايا بسببها أيضا تسمى ماريا |
| İnancın kaynağı, Lanetlenmiş günahın çukuruna girdim! | Open Subtitles | اخلاص فى المنبع دخلت الجزء الخلفى من الخطايا اللعينه |
| Pekala,o çok güzel. Ve bu bir çok günaha değer, öyle değil mi? | Open Subtitles | هي جميلة، وذلك يعوض عن تلك الخطايا الكثيرة أليس كذلك؟ |
| Tanrı geçmişteki bütün günahlarını bağışlasın. | Open Subtitles | ابرئك من كل الخطايا التي إرتكبتها في الماضي والحاضر |
| Kibir ölümcül bir günahtır, Artista. | Open Subtitles | الفخر من الخطايا السبعة المميتة أيها الفنّان |
| Sanırım diğer günahlarım henüz ortaya çıkmamıştı. | Open Subtitles | أعتقد أنني نفدت قبل ظهور الخطايا الأخرى علي |
| Korktum... günahlarımın getireceği cezalardan. | Open Subtitles | كنت خائفة لمواجهة عواقب الخطايا التى قمت بها |
| İsa'nın ölümü ve dirilişi ile, temizlenmiş olmak ve günahlarından arınmak. | Open Subtitles | مع موت المسيح و الأنبعاث لتتطهرى و تتخلصى من الخطايا |
| Çok uzun zaman önce tüm günahlarımızı üzerine alması için Tanrı tarafından gönderilen gerçek Kefaretçi. | Open Subtitles | آكل الخطايا الأصلي والذي أرسله الرب منذ قديم الزمان ليمحو خطايانا للأبد |