| Sırlardan hoşlanmam. kirli iç çamaşırları gibi kokarlar. | Open Subtitles | إننى لا أحب الاسرار فهى مقرفة كالملابس الداخلية القذرة |
| Kendi kirli iç çamaşırlarımı kendim yıkamalıyım. | Open Subtitles | أظن آن الأوان أن أهتم بغسل ملابسي الداخلية القذرة. |
| Burnunu silen, sana dişlerini fırçalattıran ödevlerini yaptırtan, kirli iç çamaşırlarını yıkayan bendim. | Open Subtitles | أنا من أنظف أنفك و جعلك تفرش أسنانك. وأحل واجبتك وأغسل ملابسك الداخلية القذرة. أنـــا من أفعل ذلك |
| Kelimenin tam anlamıyla altımızda kirli iç çamaşırı gibi kokan sonsuz bir uçurum dışında hiçbir şey yok. | Open Subtitles | هناك حرفيا لا شيء تحتنا، باستثناء هاوية لا حصر لها أن رائحة مثل الملابس الداخلية القذرة. |
| Ya da kirli iç çamaşırlarından. | Open Subtitles | أعني أن تجدي جواربه وملا بسه الداخلية القذرة محشورة أسفل السرير... |