-Biz merdivenle çıkalım. | Open Subtitles | نحن سَنَأْخذُ الدرجاتَ. |
- Biz merdivenle çıkalım. | Open Subtitles | نحن سَنَأْخذُ الدرجاتَ. |
merdivenden iniyor İsterseniz onu yakalayabilirsiniz. | Open Subtitles | هي تُرهقُ الدرجاتَ. أنت يُمْكِنُ أَنْ تَمْسكَها إذا تُريدُ إلى. |
Babam merdivenden aşağı uçtu bir şey olmadı, halıda ayağı tökezleyince mi sakatlandı yani? | Open Subtitles | سَقطَ الرجلُ الدرجاتَ اليوم. هو ما كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ آذى أسوأ تَعَثُّر في a مدخل مَفْرُوش. |
Bu çok kötü, çünkü merdivenlerden aşağı doğru geldiğini duyuyorum şuan. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك سيئُ جداً، ' سبب أعتقد أَسْمعُ بأنّ يَنْزلُ الدرجاتَ الآن. |
O kelimeyi kullandığın için üç dolar borçlusun. merdivenlerden inerken babamın da o kelimeyi kullandığını duydum. | Open Subtitles | سَمعتُ رأي أَبِّ "أمّ إف " عندما أنا كُنْتُ أَنْزلُ الدرجاتَ. |
merdivenden aşağıya, onu yakalayabiliriz! | Open Subtitles | الدرجاتَ تَبطئه يُمْكِنُ أَنْ نَمْسكَه |
- Keşke merdivenden insem diyordum. | Open Subtitles | - يَتمنّى بأنّني أَخذتُ الدرجاتَ. |
merdivenden inerim. | Open Subtitles | - آخذُ الدرجاتَ. - كيلي! |
Zavallı büyükannesini merdivenlerden tekerlekli sandalye ile zıplayarak aşağı indiğini düşün. | Open Subtitles | فقط يُصوّرُ جدتَه الكبيرة السنَ الفقيرةَ التي تَهْبطُ الدرجاتَ في a كرسي معوّقين. القفّاز في كل أرجاء المكان! |
Sonra merdivenlerden sen inerdin. | Open Subtitles | وبعد بأَنْك تَنْزلُ الدرجاتَ. |