| Jerry hazırlaman gereken Davetiyeler ne alemde? | Open Subtitles | جيري، أين تلك الدعوات التي كان عليك استلامها؟ |
| Görünüşe göre bazı Davetiyeler yerlerine ulaşmamış. | Open Subtitles | أجل، من الواضح أن مجموعة من الدعوات التي أرسلناها لم تصل |
| Ama artık bitirmeliyim.. matbaa kapanmadan, gidip davetiyeleri almam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب لآخذ الدعوات من المطبعة قبل أن يُغلقوا |
| Daha dağıtacağımız pek çok davetiye var. Düğüne gelmeyi unutma. | Open Subtitles | حسناً سيدي ، سنغادر الآن هناك الكثير من الدعوات علينا تسليمها |
| Ortamlara dalacaksın ve partilere davet edileceksin. | Open Subtitles | ومن ثم ستتكيفين، وتتلقي الدعوات إلى الحفلات، |
| Uşaklar Ruby'nin gizemini çözmemiz için bize dua etseler daha iyi olur. | Open Subtitles | تفضل الدعوات من الخدم لعلنا نجد هذا السر. |
| Bana nedimelik yapmakla kalmayıp, davetiyelerin tasarımında da yardımcı oldu. | Open Subtitles | البنت لم تسلعدني فقط في تنظيم الحفلة و كتابة الدعوات |
| Bu tür davetleri kabul ettiğinizi bilmiyordum, bayan. | Open Subtitles | لَم أُدرك أنَّكِ تَقبلين هذا النوع من الدعوات |
| Martha Stewart Düğünleri rezervasyonlar için 4-6 haftalık vakit öneriyor, davetiyeyi adres olmadan gönderemem. | Open Subtitles | بالطبع برنامج زفاف مارثا ستيوارت ينصح بفترة من 4 إلى 6 أسابيع لتقديم الدعوات ولا يمكننى إرسال الدعوة دون عنوان |
| Biliyorsun ki gittiler bebek! Davetiyeler bugün gitti! | Open Subtitles | تعرفين أن هذا صحيح حبيبتي تمّ إرسال الدعوات اليوم |
| Umarım Davetiyeler çilek toplama sezonuna yetişir. | Open Subtitles | اتمنى ان تصل الدعوات في الوقت المناسب لرحلة الفراوله |
| Sana bekârlara tarih, saat ve mekânı açıkça iliştirilmiş Davetiyeler yollamanı söylememiş miydim? | Open Subtitles | ألم آمركِ أن ترسلي الدعوات إلى كل العزاب موضحة التاريخ والوقت والمكان؟ |
| Dün gece Davetiyeler gönderdim. Onların şerefine güzel bir ziyafet vereceksin. | Open Subtitles | قمتُ بإرسال الدعوات ليلة البارحة ستقدمين وليمة على شرفهم |
| İlk sana danışmadan davetiyeleri göndermemen gerektiğini biliyorum ama çok heyecanlıydım. | Open Subtitles | أعلم أنه لم يجدر بى إرسال الدعوات بدون إذنك لكنى تحمست |
| Bay Owen için işe yeni başladıysan, davetiyeleri sen göndermemişsindir. | Open Subtitles | إذا كنت فى بداية عملك مع مستر أوين فأنت لم ترسلى الدعوات |
| Gerçek tarih bilmeniz gerekir ... için davetiye gönderin. | Open Subtitles | يجب عليك معرفة ميعاد زفافك حتى تقوم بأرسال كروت الدعوات |
| davetiye işini neden şimdi yapmak zorundayız? | Open Subtitles | لماذا يجب علينا عمل الدعوات الان؟ لن يحين الزفاف قبل اشهر |
| Avrupa üniversitelerinden bazıları kitabımı tanıtmak için davet etti. | Open Subtitles | لقد تلقيت بعض الدعوات من جامعات أوروبيه للمحاضره حول كتابى |
| Müzik kursunu bıraktım, böylece en az 10 saat dua edebilirim ve bunun üzerine biraz da ibadet edersem seni çoktan yenmiş olurum. | Open Subtitles | سأتخلّى عن عزف القانون لأتمكّن من الدعاء لعشر ساعات على الأقلّ وقد تكون بعض هذه الدعوات مخصّصة لإبعادك عن مجال المنافسة جملة وتفصيلاً |
| Bu davetiyelerin bastırılması gerek. | Open Subtitles | هذه الدعوات في حاجة للذهاب إلى الطابعات في اسرع وقت ممكن. |
| İnsanları ve ortamı tanıyabileyim diye bütün davetleri kabul etmemi söyleyen sendin. | Open Subtitles | انت من طلب منى أن اقبل اى وكل الدعوات حتى اتمكن من التعرف على الناس |
| Bu akşamki gösterim için bıraktığım yedi davetiyeyi aldın mı diye merak ettim. | Open Subtitles | أتسائل ماإذا قد حصلت على كُل الدعوات السبع لأدائي الليلة |
| - Bunu sevdim bak. Hapisten çıkar çıkmaz seks daveti demek - Evet. | Open Subtitles | أنا أحب مثل هذه الدعوات مجرد ممارسة للجنس بعد السجن |
| davetli listesi planlandı. Mesajlar atıldı. | Open Subtitles | قائمة المدعوّين رائعة، الدعوات أُرسلت. |
| Gecenin gere kalanını açılış davetiyelerini email atarak geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لن أقضي ليلتي في إرسال الدعوات من أجل مراسم شراكتك |
| Paul parti davetiyesi gönderecekti ama elimize ulaşmadı. | Open Subtitles | نعم بول كان من المفترض أن يرسل إلينا بعض الدعوات لحفلة |
| Cuma gecesi parti verecek. davetiyelerle ilgilenmemi istiyor. | Open Subtitles | ستقيم حفلاً يوم الجمعة وتريدني أن أتولى أمر الدعوات. |
| - Sanat sınıfındaki bir kız yazımı gördü ve eğer tüm davetiyelere adresleri yazarsam benim de gelebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | إحدى الفتيات بحصة الفن رأت خطي و قالت أنه إن كتبت بيدي كل الدعوات يمكنني أخذ واحدة |
| Sadece ev sahipliği yapmadı, ayrıca bana davetiyelerde de yardım etti. | Open Subtitles | البنت لم تسلعدني فقط في تنظيم الحفلة و كتابة الدعوات |