ويكيبيديا

    "الدقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kesin
        
    • tam
        
    • titiz
        
    • hassas
        
    • isabet
        
    • çözünürlükte
        
    • kesinlik
        
    • incelik
        
    • doğruluk
        
    • çözünürlüklü
        
    • detaylı
        
    • doğrusu
        
    • Dakiklik
        
    • inceliği
        
    • kurnazlık
        
    Ama bilimadamları, gözyaşının nasıl yararlı olduğuna dair hala kesin bilgilere sahip değiller. TED ولكن مازال العلماء غير متأكدين كيف ولماذا تكون الدموع نفسها مفيدة على وجه الدقة.
    İsabetli seçimlerle birlikte tam olarak gerçek jüri gibi tepki veriyorlar. Open Subtitles و مع درجة مذهلة من الدقة يستجيبون مثل المحلفين الأصلييين تمامًا
    Dediğim gibi, zanlıların elenişinde çok titiz davrandık. Open Subtitles كما كنت أقول ، أننى كنت أفكر أننا كنا في غاية الدقة في الطريقة التى استبعدنا بها المشتبه بهم
    Size veya ekibinize, karşı hiçbir şeyim yok ama benim iş hassas bir tür gerektirir sadece yıllarca kazanılan aşinalıkla geliyor. Open Subtitles لا أحد ضدك أو فريق عملك ولكن عملي يتطلب نوعا من الدقة و هو لا يأتي إلا من سنوات من الألفة
    İki tarafta da isabet oranını arttıracak deniz mühendisleri var. Open Subtitles لديك مهندسيين بحريين على كلتا الجانبين إجراء تعديلات لتحقيق أقصى قدر من الدقة.
    Fotoğraf makinemi kurup bu hiyerogliflerin yüksek çözünürlükte fotoğraflarını çekeceğim. Open Subtitles سأقوم بإعداد الكاميرا لأخذ بعض الصور عالية الدقة لتلك الكتابات
    Ve teknoloji ile tabii ki kesinlik ve doğruluk kazanıyoruz. TED والذي توفره لنا هذه التكنولوجيا الحديثة هو بالتأكيد الدقة والإنتظام
    Latverya Elçiliği'ne yapılacak hareketler büyük derecede incelik gerektirir. Open Subtitles الرجل الحديدي على حق , أي تحرك في السفارة اللاتفيرية يجب أن يكون التعامل به بدرجة كبيرة من الدقة
    Bu, ekibimin inceleme ve buz tabakalarını güncel haliyle karşılaştırma işlemi üzerinde çalıştığı 2 milyon yüksek çözünürlüklü görüntü üretti. TED فنتج عن ذلك مليونا صورة عالية الدقة يفحصها حاليا فريق عملي ويعالجها لمقارنتها بالظروف المعاصرة للصفيحة الجليدية.
    Daha kesin bir insan hayatı temsilinin ötesinde, kadınlar dahil, neredeyse 3,8 milyar insanın günlük tecrübeleri bu gezegende dişi olarak tanımlanıyor. TED ولمزيد من الدقة في تمثيل الحياة البشرية، فقد ضمت هذه الحياة تجارب يومية لحوالي 3,8 مليار شخص يُعرّف كأنثى على هذا الكوكب.
    Bir çocuğu elektrikli sandalyeye oturtacak ifadeleri kesin olması gerekir. Open Subtitles الشهادة التي يمكن أَن ترسل الولد إلى الكرسي الكهربائي يجب أَن تكون بهذه الدقة.
    Bu doğruluk, insan zekâsının kesin bir zaferiydi. Open Subtitles هذا النوع من الدقة هو انتصار للذكاء البشري
    Ne kadar sıklıkta yalan itiraf olduğunu asla tam olarak anlayamayız. TED وحقيقة، لا يمكننا أن نعلم على وجه الدقة كم مرة تحدث اعترافات كاذبة.
    Depremden, kasıragadan veya volkanik patlamalardan farklı olarak asteroid etkileri tam olarak tahmin edilebilir ve engellenebilir. TED على عكس الزلازل والأعاصير أو الانفجارات البركانية، يمكن توقع تأثير الكويكب على وجه الدقة ويمكن ردعه.
    Şüpheli ayrıca çok titiz. Open Subtitles بالإضافةِ إلى أنَّ هذا المذنب شخصٌ شديد الدقة وأقرب للوسوسة
    Bugün, sinir koruyucu prostatektominin bir kısmını kendisi yapmayı umuyor; erektil fonksiyonu koruyabilen inanılmaz hassas bir disseksiyon. TED هي تأمل فعلاً اليوم أن تقوم ببعض عمليات الجراحة العصبية، تشريح بالغ الدقة من شأنه أن يحافظ على وظيفة الإنتصاب.
    Biraz isabet kaybı yaşayabilirsiniz ama fazlasıyla hızlanacaksınız. Open Subtitles الآن ، قد تفقد الدقة قليلا ، ولكن عليك الحصول على الكثير من السرعة.
    potansiyel olarak yüksek çözünürlükte kameralar olacaklardır. Bu bizim çalışmalarımız arasında yer alıyor. TED يمكننا ان نحصل على مجسات بصرية عالية الدقة انه هذا العمل الذي نعمل عليه
    Konum belirleme için kesinlik çok önemlidir ve gelişmeler sadece son 10 yıl içerisinde oldu. TED في المواقع الجغرافية ، الدقة ضرورية و التقنية تطورت فقط في العشر سنوات الأخيرة.
    Fabrika ve laboratuvarlar daha iyi araç gereçler ve daha detaylı süreçlerle kesinlik oranını artırıyorlar. TED المصانع والمعامل تزيد من الدقة باستخدام معدات أفضل وإجراءات مفصلة
    İşin doğrusu, şampanya tıpası açıldıktan hemen sonra dökülmektedir ama... Open Subtitles من اجل الدقة الشامبانيا يجب صبها فورا بعد فتح الزجاجة
    Evet, ama sanırım Dakiklik ritim'de biraz farklı. Open Subtitles لم أتأخر أبداً بلى ، ولكن أعتقد أنّ الدقة في المواعيد لاعلاقة لها بالإيقاع
    Bu tür bir inceliği her kim yaptıysa ciddi yeteneklere sahip olmalı. Open Subtitles هذا النوع من الدقة - من فعل هذا حقاً فهو يملك بعض المهارات الخطيرة
    Dostum, kurnazlık sanatını öğrenmelisin. Open Subtitles أنت يا صديقي، عليك أن تتعلم الفنون الجميلة من الدقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد