| Muhtemelen boyayı da çıkarır ama şimdiki durumundan daha iyi olur. | Open Subtitles | ربما أزلت بعض الدهان لكنه كان أفضل مما هو عليه إلان |
| Kazıma ve boyama, tekrar tekrar: İş hiç bitmemek üzere tasarlanmıştı. | TED | تقشير الدهان مرة تلو الأخرى وصبغ الجدار بالدهان مرة تلو الأخرى وهكذا فترميم المنزل لن يكتمل أبداً |
| Konteynırda bulunan boyanın yoğun miktarda kokain hidraklorik karışım olduğunu laboratuar onayladı. | Open Subtitles | أكد مختبر السفينة أن الدهان يحتوي على كوكايين عالي التركيز و خليط الهيدروكلويد |
| Evime gitmiştim ya bi kaç saat ve evde boyacı vardı | Open Subtitles | أتذكر الليلة التي عدت فيها لشقتي و الدهان كان موجوداً |
| Çocukluğunda boyalı çok çips yedinmi? | Open Subtitles | هل أكلت العديد من شرائح الدهان عندما كنت صغيرًا ؟ |
| Unutun bunu, Bayan F. Bu merhem işe yarıyorsa benim için metre başına birkaç kuruştan daha değerlidir. | Open Subtitles | لقد نسيت سيدة ف لو كان هذا الدهان فعًال .. , فهو يستحق الانتظار وليس مهم الدولار |
| Bir buldozer ve birkaç kat boyayla halledilmeyecek iş değil. | Open Subtitles | لا يوجد شيء لبلدوزر و بضعه طبقات من الدهان لإصلاحه |
| Ama bir süre sonra, resmin en başına gidip tüm boyaları boya tenekelerine koymaya karar verdim. | TED | ولكن بعد مدة، قررت أن أعيد الدهان إلى العلب |
| Bütün seneyi, eski bir kurutma tabancası ve alçı bıçağı ile boyayı kazıyarak geçirir, kazıdığı yerleri tekrar boyar, bu böyle devam ederdi. | TED | كان يقضي كل السنة بتقشير الدهان بمسدس التسخين والمكشطة وبعد ذلك سيطلي بالدهان ما قد كشط ليكرر الأمر مرة أخرى السنة التي تليها |
| Sana güzel bir indirim yapacağım. Bir dolar indiriyorum. Bu özel boyayı 10.98'e bırakıyorum. | Open Subtitles | دولار خصم ، 10.98 لهذا الدهان الذهبي المخصوص |
| Çekiciyi aradım. O gelene kadar boyayı silerim. | Open Subtitles | اتصلت بسيارة السحب, سأنظف الدهان قبل وصولها |
| Seninle görüşmüş, tavan arasının, son boyama ödemeleri hakkında.. | Open Subtitles | إتصل غاري آلن. أراد رؤيتك للتكلم معك عن قتراحات الدهان للشقة. |
| Sadece boyama işini haftasonuna ertelemem lazım. | Open Subtitles | فقط سأوجل الدهان الي إجازة نهاية الاسبوع |
| Kadınları dövmekten sabıkalı, yol çizgilerini boyama ekibinde olup o boyayı son birkaç gün içinde kullanan sadece sen vardın. | Open Subtitles | قبــل أن تقتلها بالرصــاص أنــت الرجل الوحيــد مــن العمــال الثلاث الذيـن تضعون الدهان الأبيض على خطوط الشارع |
| Olmaz, boyanın altında yine kırmızı olacak. | Open Subtitles | لا لأنها ستكون حمراء تحت الدهان. |
| boyanın yeteceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه لدينا ما يكفي من الدهان |
| Hayır, boyacı olmaz. Tanrım, boyacılar duvarları boyar. | Open Subtitles | لا , لي دهانا الدهان يرسم على الجدران |
| Sen küçük bir çocukken boyalı çips yedimi? | Open Subtitles | بالمناسبة، هل أكلت شرائح الدهان من قبل عندما كنت طفلاً ؟ |
| merhem istemiyorum. | Open Subtitles | إنتظر الآن، لا أريد هذا الدهان. |
| Şimdiye kadar beyaz boyayla düzelmeyecek hiçbir şeye rastlamadım. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن رأيت شيئا لا يمكن إصلاحه بالقليل من الدهان الأبيض. |
| Yanlış boyayı kullanıyor. Arabaların kendine özel boyaları vardır. | Open Subtitles | إنها تستخدم النوع الخاطيء من الدهان لدى السيارات دهانٌ خاصّ |
| Dışarısı için biraz daha tiner almalıyım. | Open Subtitles | سوف اذهب لاحصل على سائل الدهان,اذا احتجناة |
| Badana yapmayı severim ben. | Open Subtitles | أَحبُّ الدهان. |
| Vagonların savaş başladığından beri boyaya ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | تلك العربات تحتاج الى طبقه من الدهان منذ ان بدأت الحرب |
| Ama varilin üzerinde taze bir kat boya vardı. | Open Subtitles | ولكن البرميل كان به طبقة حديثة من الدهان |
| Okula otomatlar konmadan önce aç çocuklar arada bir boyalarını yerdi. | Open Subtitles | قبل أن يتمّ نصب آلات البيع في المدارس كان التلاميذ الجائعون يلتهمون شرائح الدهان |