| Ama sanıyorum, neden birini öldürdüğümü bilmek istiyorsunuz... bu yüzden, sanıyorum, size baştan anlatacağım. | Open Subtitles | لكنني احسب ان ما تريدين معرفته هو ما الذي دفعني لقتل انسان لذلك احسب انني سابدا من الامام واخبرك |
| Hala neden gidip onlarla konuştuğumu anlamış değilim. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي دفعني إلى التكلّم إليهم هكذا |
| Bunlar aynı fikirde olma sebebinizi sorgulamama neden oluyor. Tekrar bantlara başlayacağım. | Open Subtitles | الذي تقومون به و الذي دفعني للتساءل عن الدافع من اتفاقكما |
| Buraya acilen gelmeme neden olan şey nedir? | Open Subtitles | ما الأمر المهم الذي دفعني للقدوم هنا بالحال؟ |
| Her şeyimdir dayanmamı sağlayan tek neden. | Open Subtitles | وهو كل ما لدي الشي الوحيد الذي دفعني على النجاة |
| Rahul büyükbabanın küllerini neden benim Ganj'a götürdüğümü biliyor musun? | Open Subtitles | راهول هل تعرف السبب الذي دفعني لأذهب برماد جدك إلى جانجا؟ |
| 13. bölümü neden araştırdığımı bilmek istiyorsun. | Open Subtitles | تريدين معرفة السبب الذي دفعني الى التحقيق في الفصل 13 |
| Tam olarak neden emin olmasam da avucundaki bu çizgileri oldukça net hatırlıyordum. | Open Subtitles | السبب الذي دفعني لذلك لستُ واثقاً منه و لكنّ كان لديّ ذكرى واضحة للغاية من صورة هذا النمط الذي بيدك |
| Sizi görmeyi neden istediğimi merak ediyorsunuzdur. | Open Subtitles | لابد أنك تتسائل .ما الذي دفعني لطلب رؤيتك |
| Ve buradaki bu ufak oku göstermemin sebebi ise Sanırım 30 mil diyor, aslında birkaç ay önce bir uzay aracını bir gayzerin çıkış ağzının üzerinden uçurmaya karar verdik böylelikle neden yapıldığını ölçebiliriz. | TED | و السبب الذي دفعني لوضع هذا السهم الصغير هنا، و الذي يقابل مسافة حوالي 30 ميلاً هو أننا قررنا منذ بضعة أشهر أن نقود المركبة الفضائية لتمر خلال الرذاذ الناتج عن النوافير الطبيعية لنقوم بدراسة المواد التي تصدر عنها. |
| Onu neden Naresh ile evlendirdim merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل ما الذي دفعني لتزويجها من (ناريش) |