| Beklendigi uzere, dunyanin her yanindaki insanlar istedikleri seyin kendileri, aileleri, cocuklari bagli olduklari topluluklari icin mutluluk oldugunu soyluyor. | TED | وقد كانت اجابة معظم سكان المعمورة ان الشيء الوحيد الذي يريدونه هو السعادة .. لهم .. لعائلاتهم .. ولاطفالهم ولمجتمعهم |
| Bu nedenle biyologlar korkmadan, istedikleri kadar mutant meyve sineği üretebilir. | TED | وبهذا يمكن للبيولوجيين الحصول علي ذباب الفاكهة الذي يريدونه دون أن يقلقوا بشأنه. |
| Dünya çapında harikülade aktivistlermiz var, ancak çoğu zaman mesajları stratejiye dayalı değil ya da ulaşmak istedikleri kitleye ulaşamıyorlar. | TED | لدينا نشطاء رائعون بجميع أنحاء العالم، ولكن عادة، لا تكون رسائلهم استراتيجية، أو لا يصلون إلى الجمهور الذي يريدونه. |
| Ne istediler? | Open Subtitles | ما الذي يريدونه منا؟ |
| - Jack'in dediği gibi, Ne istiyorlar? | Open Subtitles | مثلما قال جاك, ما الذي يريدونه منهم؟ |
| Çünkü bizim şubenin satın alma ödeneğinde yalnız 908 dolar kalmış onlar ise Sam Amcadan her istediklerini alabilirler. | Open Subtitles | لأن إدارتنا لاتملك سوى 908 دولار للقيام بعمليات الشراء بينما هم يستطيعون الحصول على المبلغ الذي يريدونه ،، مرحبا |
| Aramızdan Onların istediği kişi ölürse | Open Subtitles | اعني ماذا لو مات أحدنا الشخص الذي يريدونه |
| Gerçekte istedikleri şey, dünyaya hükmetmektir! | Open Subtitles | لكن الذي يريدونه حقا هو أن يحكموا العالم |
| Şu anda onu istedikleri kadar tutabilirler. | Open Subtitles | بالوقت الحالي ,سوف يحتجزوه الوقت الذي يريدونه |
| Düşünmeni istedikleri şey de kesinlikle bu. | Open Subtitles | ذلك بالضبط الذي يريدونه منك بأن تعتقدهـ. |
| İstedikleri şey, o kişiye telefonu ulaştırmandı. | Open Subtitles | والشيء الذي يريدونه منك هو تمرير جوال لشخص |
| - Bu cadıların istedikleri nedir? | Open Subtitles | ما الذي يريدونه هؤلاء السحرة؟ دولة خاصة بهم. |
| Elbette sigorta isinde isler istedikleri gibi gitmezse, insanlarin kin tuttugu bilinen bir seydir. | Open Subtitles | بالتأكيد في مجال التأمين من المعروف أن الناس يشعرون بضغينة إذا لم تجر الأمور بالشكل الذي يريدونه |
| Elbette sigorta işinde işler istedikleri gibi gitmezse, insanların kin tuttuğu bilinen bir şeydir. | Open Subtitles | بالتأكيد في مجال التأمين من المعروف أن الناس يشعرون بضغينة إذا لم تجر الأمور بالشكل الذي يريدونه |
| - Ne istiyorlar biliyor musun? | Open Subtitles | حسنا ، هل تعرفين ما الذي يريدونه ؟ |
| Ne istiyorlar Gretta? | Open Subtitles | ما الذي يريدونه, جاريتا؟ |
| Bu insanlar tam olarak ne istediklerini bilmiyorlardı. | Open Subtitles | هو تعريف حقيقي للديمقراطية والتسامح هؤلاء الناس لا يعرفون بالضبط ما الذي يريدونه |
| -Evet. Ne kadar para istediklerini bile yazmamışlar. | Open Subtitles | نعم, لم يقولوا حتى مقدار المال الذي يريدونه |
| Onların istediği kişilerle arkadaş olmamı istiyorlardı. | Open Subtitles | أحظى بنوع الأصدقاء الذي يريدونه |
| Onların istediği kişilerle arkadaş olmamı istiyorlardı. | Open Subtitles | أحظى بنوع الأصدقاء الذي يريدونه |