| Ama ormanda bulduğum, şu kurbağa kılıklı adam... çadırdan sağ çıktı. | Open Subtitles | لكن الآخر الذي يشبه الضفدع غادر الخيمة التي وجدتها في الغابات |
| Pengüen kılıklı eleman seninle oynamamız için bize 100 dolar teklif etmişti. | Open Subtitles | الرجل الذي يشبه البطريق قال لنا أنه سيعطينا 100 دولار للمجيء واللعب معك. |
| Şerif, adamın üzerinde bir şey vardı anfizem hastalarının oksijen tüpüne benzer bir şey. | Open Subtitles | أيها العمدة.. لديه هذا الشيء الغريب الذي يشبه مدفعًا أكسوجينيًّا.. |
| Bir aralık olduğunu anlarlarsa ağaca oyuk açarlar ve iğne gibi olan orta parmaklarıyla ağacı eşelerler. | TED | عندما يسمعون أنّ هناك فتحة، يقومون بحفر الشجرة بشكلٍ دائريٍّ باستخدام ظفر الإصبع الوسطى الذي يشبه الإبرة. |
| Punk-rock Steven Seagal, bunun özel olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هذا الذي يشبه (ستيفن سيجال) يراه مميزاً |
| Ve etrafı saran sisin arasından, acıklı hayatını izler gibi körfeze doğru baktı. | Open Subtitles | ونظر إلى الخليج .. وتكاثر الضباب في الأفق ذاك الضباب الذي يشبه حياته المثيرة للشفقة |
| Hayır, ben sadece üstünde Charles Grodin'e benzeyen adamın olduğu sosu istiyordum. | Open Subtitles | لا انا اريد تلك التي على غلافها الرجل الذي يشبه تشارلز جوردن |
| Bu haydut kılıklı herifle anlaşma. | Open Subtitles | لا تصل إلى تسوية مع ذلك الرجل الذي يشبه العصابات هناك |
| Liberace kılıklı tipsiz oğlunu dövüp Boston'a geri yollayacağım. | Open Subtitles | اهشم وجهك الذي يشبه البيتزا و اعود لبوسطن |
| Şu yılan kılıklı moruk taktikçi. | Open Subtitles | ذلك الكهل الذي يشبه الثعبان هو "المخادع. |
| Donmuş yoğurt kılıklı herifin adı Horatio. | Open Subtitles | ذاك الرجل الذي يشبه البوظة (يدعى (هوراشيو |
| Ayrıca boynuza benzer birer boru da bulduk. | Open Subtitles | ووجدنا هذا الأنبوب أيضاً الذي يشبه القرن |
| Köprücük kemiğindeki aya benzer izlenimi görüyor musunuz? | Open Subtitles | أترى هذا الشكل الذي يشبه القمر في الترقوة؟ |
| Ayı gibi olan o. | Open Subtitles | انه الشخص الذي يشبه طوب مملوء بالغوظ |
| Üzerinden araba geçmiş gibi olan seninki. | Open Subtitles | إليك الذي يشبه حادثة طريق |
| Punk-rock Steven Seagal, bunun özel olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هذا الذي يشبه (ستيفن سيجال) يراه مميزاً |
| Ve etrafı saran sisin arasından, acıklı hayatını izler gibi körfeze doğru baktı. | Open Subtitles | ونظر إلى الخليج .. وتكاثر الضباب في الأفق ذاك الضباب الذي يشبه حياته المثيرة للشفقة |
| "Bu Lary Flynt'e benzeyen körle birlikte olmalıyım." diye mi düşünüyor. | Open Subtitles | اريد ان احصل على الرجل الاعمى الذي يشبه لاري فلينت |
| Ya morga gidip Tommy'e benzeyen bir ceset bulsak? | Open Subtitles | أعني، ماذا لو أننا فقط .. نذهب إلى مشرحة محلية ونجد الجسم الذي يشبه تومي؟ |