| Yepyeni bir arabaya binmeniz için sizi nasıl ikna edebilirim? | Open Subtitles | مرحباً ما الذي يمكنني فعله كي أجعلك تركب سيارة جديدة؟ |
| Söyle bana, seni nasıl mutlu edebilirim? | Open Subtitles | أخبريني ما الذي يمكنني أن أفعله من أجلك. |
| Birileri bana tuzak kurdu. Bu aklıma gelen tek açıklama. | Open Subtitles | هذا هو التفسير الوحيد الذي يمكنني التفكير فيه |
| Sitelerinizden birinde küçük bir çocuk satışa çıkarılmış. "Elimden ne gelir?" yeterince iyi bir cevap değil. | Open Subtitles | هناك صبي صغير معروض للبيع على مواقعك "ما الذي يمكنني فعله؟" ليست بالجملة الجيدة كفاية |
| - En azından üzerine uymuş. - Seni mutlu etmek için ne yapabilirim? | Open Subtitles | حسنا، على الأقل هذه تناسبك ــ ما الذي يمكنني القيام به لأجعلك سعيدة؟ |
| LuthorCorp. Sizin güvenliğinizden sadece orada emin olabilirim. | Open Subtitles | إنه المكان الوحيد الذي يمكنني ضمان سلامتك فيه |
| Bunu yapamayacaksam, ne yapabilirdim ki ? | TED | اذا لم أستطع فعل ذلك ، فما الذي يمكنني فعله ؟ |
| Demem o ki, başka nerede eski bir meslektaşla böyle muhabbet edebilirim? | Open Subtitles | أعني ، أين المكان الذي يمكنني به أن أحس بالراحة إلا لو كنت بجانب زميلى القديم |
| Onlara nasıl yardım edebilirim? | Open Subtitles | لكن إن كنت كذلك ما الذي يمكنني فعله لمساعدتهم؟ |
| Hiçbir şey görmedim, bu yüzden nasıl edebilirim ki? | Open Subtitles | أو مساعدتكم فلم أرى شيئاً , لذا كما تعلمون , ما الذي يمكنني تقديمه ؟ |
| Aklıma gelen tek şey bunun belki de kader olduğu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يمكنني أن أفكر هي ربما كانت مقررة سلفا. |
| Şu anda aklıma gelen tek şey telefon aramaları. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يمكنني التفكير به هي المكالمات الهاتفيه |
| Aklıma gelen tek şey şu, projeyle ilgili parola izni için direk Adalet Bakanlığı'na başvurabilirsin. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يمكنني التفكير به يجب أن تقدم طلبًا مباشرًا لوزارة العدل |
| Elimden ne gelir ki? | Open Subtitles | حسنا ، ما الذي يمكنني فعله ، والسيد Northcutt؟ |
| Elinden ne gelir ki? | Open Subtitles | ما الذي يمكنني فعله؟ |
| Elimden ne gelir? | Open Subtitles | ما الذي يمكنني فعله؟ |
| - En azından üzerine uymuş. - Seni mutlu etmek için ne yapabilirim? | Open Subtitles | حسنا، على الأقل هذه تناسبك ــ ما الذي يمكنني القيام به لأجعلك سعيدة؟ |
| Ben Heather. Sizi daha iyi kılmak için ne yapabilirim? | Open Subtitles | أنا هيذر ما الذي يمكنني فعله لأجعلكي أفضل من نفسك |
| Beklettiğim için üzgünüm Bayan Beaks. Sizin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | معذرة على التأخير سيدة بيكس ما الذي يمكنني تقديمه لكِ؟ |
| Sana nasıl yardımcı olabilirim, Britta? | Open Subtitles | ما الذي يمكنني أن أفعله لأساعدك الليلة ؟ |
| Bay ve Bayan Hawkins, nasil yardimci olabilirim? | Open Subtitles | السيد و السيدة هوكنز ما الذي يمكنني أن أفعله لكم ؟ |
| Ben tek bir kişiyim. Onlar için ne yapabilirdim? | TED | أنا بمفردي. ما الذي يمكنني أن أفعله لهم؟ |