| Flütlü birine bile biz Tanrı dedik | Open Subtitles | حتى أننا نقول عن الرب أنه الرب حامل الفلوت |
| Bir süre önce Tanrı bana, pek de fazla vaktimin kalmadığını söyledi. | Open Subtitles | منذ قليل، أخبرني الرب أنه لم يعد أمامي وقت كثير لأحياه. |
| Hayatımı değiştirecek birini gönderdiği için Tanrı'ya şükürler olsun. | Open Subtitles | أنا أشكر الرب , أنه أرسل لي من قام بتغيير حياتي. |
| Bunun kuvvetli bir ihtimal olduğunu biliyorum ama olmaması için de Tanrı'ya dua ettim. | Open Subtitles | أعرف أن ذلك محتمل، لكني مع ذلك أدعوا الرب أنه لا يحدث |
| Tanrı bilir bir daha çalışmak zorunda kalmayacaksın. | Open Subtitles | يعلم الرب أنه ليس عليك أن تعمل مجدداُ ماذا ستفعل؟ |
| Bunun Tanrı'nın bir lütfu diğerlerinde üstün olduğuna inanırdı. | Open Subtitles | أننا تمت مباركتنا بالدم الملكي أن ذلك كان مخصصا من الرب , أنه أفضل من دمكم |
| Tanrı biliyor ki Carroll Templeton olmadan bunların hiç biri mümkün olmazdı | Open Subtitles | يعرف الرب أنه لولا (كارول تيمبيلتن) لم يكن شيء من هذا ليتحقق. |
| Tanrı bilir ama biraz yaşama sevinci kullanabiliriz. | Open Subtitles | يعلم الرب أنه قد يمكننا الاقتباس قليلاً من فيلم "متعة الحياة" |
| Tanrı bilir ama biraz yaşama sevinci kullanabiliriz. | Open Subtitles | يعلم الرب أنه قد يمكننا الاقتباس قليلاً من فيلم "متعة الحياة" |
| Tanrı yakında onlara bir çocuk vererek onları kutsayacak. | Open Subtitles | إنهم يشكرون الرب أنه باركهم بطفل قريب. |
| Tüm bunların olacağı Tanrı tarafından söylendi. | Open Subtitles | هذا ما قال الرب أنه سيحدث. |
| İster dua et, ister ağla ister Tanrı'ya ne kadar zalim olduğunu söyle ama hiçbir yere gitmiyorsun, Rick. | Open Subtitles | إذا ما تحتاج للبكاء او الصلاة .. أو تخبر الرب أنه قاسي .. فلتتفضل ، ولكنك لن تغادر يا (ريك) |
| Dua etmek, ağlamak veya Tanrı'ya ne kadar acımasız olduğunu söyleyeceksen devam et. Ama hiçbir yere gitmiyorsun, Rick. | Open Subtitles | إذا ما تحتاج للصلاة أو البكاء، أو تخبر الرب أنه قاسي، فلتتفضل، ولكنك لن تغادر يا (ريك) |
| Tanrı korusun, bu delilikle | Open Subtitles | لا سمح الرب أنه في جنونه" |