| Ama Adamımız o. | Open Subtitles | لَكنَّه الرجلُ. |
| - Evet, Adamımız o. | Open Subtitles | نعم، انة الرجلُ. |
| Savaş, sevgili dostum, bir adamın ben erkeğim diyebileceği bir deneyimdir. | Open Subtitles | الحرب يا صديقي، هي تجربة لا غنى عنها. من دونها، لا يجب أن يـُسمَّى الرجلُ رجلاً. |
| adamın aksiyona ihtiyacı var, hissedebiliyorum. | Open Subtitles | يَحْفرُ الرجلُ عملاً، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحسَّه. |
| Hepsinden önce bu evlenecegi erkek arkadasina karsi bir tepki degil mi? | Open Subtitles | حسناً, في البداية أليس هذا رد فعل تجاه صديقها الرجلُ الذي ستتزوجه؟ |
| Bu olaydan öğrenmen gereken şey, sonunda kararlılığınla, adamı kurtardın. | Open Subtitles | لكن في النهاية أنقذت حياة الرجلُ لَكنَّك لَمْ تَكْسبْ ثقتَه |
| Sanırım ben kötü adamım ve sen de leziz bir yemeksin. | Open Subtitles | من المفترض انني الرجلُ المُدانُ، ومن الواضح انك الفطورَ القلبيَ. |
| Kesinlikle Adamımız o. | Open Subtitles | هو بالتأكيد الرجلُ. |
| Ama Adamımız o. | Open Subtitles | لَكنَّه الرجلُ. |
| Ama bence Adamımız o. | Open Subtitles | لكن أنا لا أعتقد هو الرجلُ. |
| Adamımız o! | Open Subtitles | هو الرجلُ! الذي الرجل؟ |
| Adamımız o. | Open Subtitles | هو الرجلُ. |
| adamın birçok kirli işte parmağı var. | Open Subtitles | وضع الرجلُ أصابعِه على الكثير مِنْ الفطائرِ القذرةِ |
| adamın burada ne yaptığını anlayamıyoruz. | Open Subtitles | نَسيتُ ذاكرتي المُدهِشة. النظرة، بإِنَّنا لا يَستطيعُ الإعتِقاد الذي الرجلُ كَانَ يَعْملُ هنا. |
| erkek seni sikmek istediğinde her şey güzel, ama tersi olmuyor. | Open Subtitles | هو حسناً عندما الرجلُ يُمْكِنُ أَنْ يَلْفَّك، لكن لَنْ. |
| Tandığın en seksi erkek olduğumu mu söyleyeceksin? | Open Subtitles | هو بِأَنِّي الرجلُ الأكثر جنسيةُ أنت أَبَداً معروفُ؟ |
| İlk olarak erkek kurbanı ve örgü şapkayla eldivenin olduğu alanı gösterdi. | Open Subtitles | الرجلُ الضحية، لجهة، وللجهة الأخرى كان هنالك قبّعة وقفازاً. |
| Adam diğer adamı öldürdü ve adam sokakta öldü. | Open Subtitles | قَتلَ الرجلُ رجلاً آخراً و ماتَ في الشارعِ. |
| adamı ancak, bana baktığı ve cezaevinde geçirdiği o kadar zamandan sonra tanıyabildim. | Open Subtitles | --الطريقة التي نظر بها لي --كُلّ ذلك الوقتِ في السجن عرفتُ الرجلُ بالكاد |
| Watertown'ın içindeki adamı o. | Open Subtitles | إنَّه الرجلُ الداخلي الخائن في السفينة التابعة للقوة البحرية الأمريكية ووترتاون |
| Nasıl özleyebilirsin ki. Bulunması kolay biriyim. İki kalbi olan adamım ben. | Open Subtitles | من السهل العثور على أَنا الرجلُ ذو القلبين |
| Ve ben Fez, ve sadece bil diye söylüyorum, Bu çetedeki en havalı adamım. | Open Subtitles | وأَنا فاس، وفقط لذا تَعْرفُ، أَنا الرجلُ الأبردُ في هذه العصابةِ. |
| Seni nerede bulacağını bilen adamım. | Open Subtitles | أَنا الرجلُ الذي يَعْرفُ كَيفَ يَجِدُك. |