| Ucuz otel orospularının kokuları üzerlerindeyken yemin ediyorlar. | Open Subtitles | ثم يتعهدون بإلتزاماتهم المقرفة وهم يستلقون مع عاهرات الفنادق الرخيصات برائحتهم الكريهة |
| Zerbib Ucuz orospuIarı severdi. Onu buIuruz. | Open Subtitles | زربيب يحب العاهرات الرخيصات سوف نجدها بسهولة |
| Çocuğumun Ucuz, bayağı fahişelerin yakınında olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ طفلَي حول العاهرات المشتركات الرخيصات. |
| Film yaparım, seks satmam. Belki siz Ucuz kızlarla çalışabilirsiniz ama ben çalışamam! | Open Subtitles | ربما يمكنك العمل مع الفتيات الرخيصات لكن انا لايمكنني |
| Ucuz fahişelerden biriymişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | انها تجعلني أشعر واحدة من تلك المومسات الرخيصات. |
| Senin arkadaşlarından başka hızlı ve Ucuz kızları nereden bulacağız ki? | Open Subtitles | ومن أين سنحصل على هؤلاء الفتيات الرخيصات والسريعات؟ عدا عن كل صديقه لك؟ |
| Şu Mona, yani, Ucuz bir tipti. | Open Subtitles | مونا تلك، أعني إنها من الرخيصات |
| Eminim ki sen de paranı Ucuz ve alkolik fahişelere harcayacaksın. | Open Subtitles | اعتقد انك ستهدر مالك... على النبيذ والعاهرات الرخيصات ... |
| Ucuz Kızlara sevgilerimi ilet. En sevdiğim grup onlardır." | Open Subtitles | بلغ تحياتي (للفتيات الرخيصات) انهن المفضلات عندي |
| Adınız mükemmel... Ucuz Kızlar. Çok seviyorum. | Open Subtitles | اسمكم ممتاز ّ(الفتيات الرخيصات) ، أنا أحبه |
| Ben o adam olsaydım, köşede bekler, o Ucuz pornoların kalitesini sokakta çevirirdim | Open Subtitles | إذا ما كنت "جون هولمز" كنت سأحظى بالعديد من النساء الذين سيستجدوننى للحصول على قضيبى ولم أكن لأعطيه للعاهرات الرخيصات فى الأفلام الجنسية |
| Belki onu Ucuz Kızlara okutabiliriz. | Open Subtitles | هناك فرصة أن نبيعه (للفتيات الرخيصات) |