Dallar, kum ve ben. Saatine 25 dolar aldım. | Open Subtitles | الخشبة الطافية و الرمل و أنا و حصلت على 25 دولار للساعة |
Sahel'deki bu deniz feneri kum ve tuzun kıyısındaki okyanus fark edilene kadar manzaraya yapıştırılmış gibi; | Open Subtitles | منارة في الساحل تبدو ملصقة عليه حتى ترى المحيط على حد الرمل و الملح |
Sakin ve kararlı koşullarda zaman içerisinde biriken kum ve çamurdan oluşan yataklar. | Open Subtitles | قاع من الرمل و الوحل الذي تراكم تدريجيا عبر الزمن في ظروف من السكينة و الثبات |
Günümüzde Dünya üzerindeki birçok ortamdan çok daha düşmanca olan 1,5 milyon km. karelik kum ve tuzdan oluşuyordu. | Open Subtitles | كانت مليون ميل مربع من الرمل و الملح, أكثر عدائيةً من أي بيئة على الأرض اليوم. |
- Olması gerektiği gibi ziftli kum ve katranın dışında sıvıyağ izine de rastlanmış. | Open Subtitles | بالإضافة إلى المكونات الرئيسة الرمل و التار لقد وجدت أيضًا عناصر |
Kurbanların gözlerine kum ve yapıştırıcı dökme sebebini açıklar, onları cezalandırmak için sembolik olarak kör ediyor. | Open Subtitles | و هذا يمكن أن يفسر هذه الطقوس الرمل و الغراء في أعين الأم و الأب, المسببة للعمى لهم كنوع من العقاب |
Milyonlarca yıl boyunca akın eden sellerle gelen kum ve çakıllar som kayaçların içinden tüneller oymuştur. | Open Subtitles | خلال ملايين السنوات نحتَ الرمل و الحصى المحمولِ بواسطة السيول الهادرة القنوات خلال الصخرِ الصلب. |
- kum ve lastikle. | Open Subtitles | -ببعض الرمل و الطين |
Güneş, kum ve deniz. | Open Subtitles | الرمل... و البحر. |