| Kesin bir şey üzerine bahse girmek sizi rahatsız etmez mi? | Open Subtitles | ألن تشعر بالقلق حيال الرهان على أمر محتوم |
| Ji Hoo sunbae üzerine bahse girmedin, değil mi? | Open Subtitles | لم كنت لا مكان الرهان على نتائج أخرى ، وأنت؟ |
| Deli olmadığı sürece kimse onun üzerine bahse girmez. | Open Subtitles | لا يمكن لأحد الرهان على هذه النتيجة إلا إذا كان مجنونا. |
| Ben sadece adil bir spor etkinliğine bahis oynamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط الرهان على الحدث الرياضي المناسب. |
| Benim adamım kaybetti. Seninkine bahis oynamak istiyorum. | Open Subtitles | لقد وقع رجلي أريد الرهان على رجلك |
| - Bir oyuna bahis oynamak istiyorum. | Open Subtitles | -أريد الرهان على المباراة . |
| En ufak bir olaya adın karışsa, iddiaya girerim ki, bir sürü hastan bacaklarını kapatıp, Dr. Chin'ın ofisine yürürler. | Open Subtitles | حتى تحصل على أدنى نتن عليلك ، ويمكن الرهان على مرضاك لاغلاق ارجلهم قريبا والمشي على اكثر د.شين |
| Kimin daha iyi bir cerrah olduğuna dair iddiaya girdik. | Open Subtitles | نعم,سيكون الرهان على اى منهما سيكون الجراح الافضل |
| Bunun üzerine bahse girmek iyi birşey, sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن الرهان على أيهم شىء جيد |
| Bunun üzerine bahse girmek iyi birşey, sanırım. | Open Subtitles | الرهان على أى شخص شئ جيد أعتقد |
| Kendi üzerine bahse girmek uğursuzluktur. | Open Subtitles | الرهان على نفسك ليس منطقياً |
| Lakin, tabii ki, Kurucu'yla iddiaya girmek istiyorsun. Ki bu durumda... | Open Subtitles | إلا إذا كنت تريد الرهان على المؤسس وفي هذه الحالة... |
| Şunu sakız yaparsan iddiaya varım. | Open Subtitles | أجعل الرهان على علكة وسأراهنك |