| Ama o ayrıca bize aradığımız şey hakkında yol gösterebilir... doktorun ruh dediği şey hakkında. | Open Subtitles | لكن ممكن أن يقودنا أيضا إلى ما نريد أين الطّبيب ليدعو الرّوح |
| Ama o ayrıca bize aradığımız şey hakkında yol gösterebilir... doktorun ruh dediği şey hakkında. | Open Subtitles | لكن ممكن أن يقودنا أيضا إلى ما نريد أين الطّبيب ليدعو الرّوح |
| Eğer gerçekten ruh varsa, o zaman hâlâ günahlardan arınma için zamanımız olduğunu göz önüne almalıyız. | Open Subtitles | لو كانت الرّوح موجودة، فيجب أن نعتبر إذن أن ثمة وقت للنجاة. |
| Kılıç ruhtur! Önce ruhu çalış. | Open Subtitles | السيفُ هو الرّوح تأمّل في الروح لتَعرف السيف |
| Bazıları itiraf etmenin günahkar ruhun huzur bulmasına yardım ettiğini düşünüyor... | Open Subtitles | يعتقد البعض أنّ الاعتراف بالذّنب يساعد الرّوح المذنبة على التمتّع بالسّلام |
| Büyük boşlukta ruhunun bedeninden ayrıldığını gördüm | Open Subtitles | رأيت تلك الرّوح تُمتص للقبر المٌظلم |
| ruh mıknatısları da o çayın içindeydi. | Open Subtitles | أعطيتها كوباً من الشّاي، وكانت مغناطيسات الرّوح بالشّاي |
| Ve o ruh, şeytani olan, kan yoluyla geçebiliyordu, her nesilden bir çocukta vardı, babadan oğula, her defasında daha da güçleniyordu. | Open Subtitles | وهذه الرّوح الشّيطانيّة يمكن أن تنتقل خلال السّلالة، مستحوذة طفلاً واحداً من كلّ جيل، |
| Sana yiyecek bir şeyler getirdim. Bir de avlanırken Ak ruh'u gördüğümü söylemeye geldim. | Open Subtitles | أتيتُ لأُحضر لكِ الطّعام وأخبركِ أنّي رأيتُ الرّوح البيضاء أثناء صيدي. |
| Her tanıştığı kişinin kendi ruh ikizi olduğunu sanan insanlardan biri olmadığına sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرور، من أنّكِ لستِ واحدةً من تلك الفتيات اللّواتي يعتقدن أنَّ كلَّ رجلٍ يقابلانه سيكون رفيق الرّوح. |
| ruh vücuttan çok hızlı ve istenmeyen bir şekilde ayrılmışsa oluyor. | Open Subtitles | و التي يُطلق عليها البعض الرّوح تم فصلها من الجسد بسرعة كبيرة جدّاً |
| İşte şimdi, Gözyaşı Taşı'yla ne yapılacağını bilen tek yaşayan ruh benim. | Open Subtitles | الآن ، يبدو أنـّي أنا الرّوح الحية الوحيدة و التى تعلم ما يجب عمله "بحجر الصدع." |
| İkimiz de romantiğiz. Biz ruh eşiyiz. | Open Subtitles | كِلانا شاعِريّ نحنُ أصدِقاء الرّوح |
| Hayatın için ruh eşi. Lauren'ı kaçırma. | Open Subtitles | توأمتا الرّوح للأبد معاً لورين |
| Veya diğer bir ifadeyle, bize ruhu terk ettikleri sürece varsın vücuda sahip olsunlar. | Open Subtitles | أو بعبارة أخرى, خذو الجسد طالما أنّكم تتركون الرّوح لنا. |
| Bizim yapacağımız şey ruhu çağırmak için mıknatısı nasıl tetikleyeceğimizi öğrenmek olacak. | Open Subtitles | علينا فقط أن نفعّل المغناطيس ونستدعي الرّوح إلى المضيف |
| Beyaz ruhu hiç duydun mu, muhterem Cole? | Open Subtitles | -أسمعتَ عن الرّوح البيضاء أيّها الكاهن (كول)؟ |
| Kutsal ruhun hürmetine sana yardım etsin. | Open Subtitles | ليعنكِ الرّب ومحبّته ورحمته برعاية الرّوح القدس. |
| Gece okuluna gidiyorum ve ruhun öbür dünyadaki yolculuğu ile ilgili bir yazı hazırlıyoruz. | Open Subtitles | أحضر صفوفاً ليليّة، ويجب أن ننجز موضوعاً عن رحلة الرّوح إلى الدّار الآخرة |
| 1970'teki bilimsel toplantıdan farklı olarak bizim amacımız ruhun dünyamızda kendini göstermesi. | Open Subtitles | على عكس جلسة استحضار الأرواح العلميّة في عام 1970... هدفنا هو إظهار الرّوح في عالمنا. |
| Efsane, Louis Le Prince'in sadece ruhunun bir parçasını değil tamamını çalmanın bir yolunu bulduğuna döndü. | Open Subtitles | تقول الخرافة أنّ "لويس لوبرينس" أوجدَ طريقة ليسرق... ليس فقط جزءاً من الرّوح بل كلّ شيء. |
| # Zamanın sinesindeki canlı bir koku her şeyi geride bırakıyor. # Neerja Bhanot'un Ashok Chakra'sından alıntı: "Onun yolculara olan sadakati insan ruhunun en güzel niteliklerine kalıcı övgü olacak." | Open Subtitles | "شهادة وسام 'أشوك تشاكرا' الممنوح لـ(نيرجا بهانوت)" "سيظلّ ولاؤها لمسافريها بمثابة تقدير دائم و أبدي لأرقى خصال الرّوح البشريّة" . . . . |