| Ben de bir sonraki köşeye koşacaktım ve sen orada olacaktın. | Open Subtitles | لذا كنت أَتسابقُ إلى الزاويةِ القادمةِ وتكونين هناك علمت أنك ستكونين |
| Bir sol ve bir sağ ve onu köşeye sıkıştırdı! | Open Subtitles | أي يسار ويمين وهو يُستَعادُه في الزاويةِ! |
| Arka parmaklıklardan gitmelisin, seninle köşede buluşacağım. | Open Subtitles | يجب أن تذهبي إلى السياجِ الخلفيِ وأنا سَأُقابلُك عند الزاويةِ |
| Şampiyonu köşede tuzağa düşürdü. | Open Subtitles | هو يُحْصَلُ على البطلِ حَصرَ في الزاويةِ. |
| Kahveni köşedeki pastaneden alman da 18. caddedeki lobicilerden birindeydin demek oluyor. | Open Subtitles | قهوة مِنْ مخبزِ الزاويةِ دلالة على المكان الذي كنت فيه وهوواحدمن دكاكينفيالشارع18. |
| Kuzeydoğu köşesinde bir çöp tenekesi var. | Open Subtitles | هناك قمامة يُمْكِنُ أَنْ على الزاويةِ الشمالية الشرقيةِ. |
| Onu köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | هو يُحْصَلُ عليه إلى الزاويةِ. |
| Hay Allah, ben onlarlayken köşeye oturup İncil okuyorlar. | Open Subtitles | Gosh، عندما أَنا لوحده مَعهم، هم فقط يَجْلسونَ في الزاويةِ وقَرأَ التوراةَ. |
| Özür dilerim, köşeye gidiyorum. | Open Subtitles | أعذرْني أَنا ذاهِب إلى الزاويةِ |
| Şu anda köşeye park ediyor. | Open Subtitles | - هي تُوقفُ على الزاويةِ. هي سَتَراني. |
| köşeye saklan. | Open Subtitles | إختفِ في الزاويةِ |
| köşeye baktı. | Open Subtitles | نَظرتْ إلى تلك الزاويةِ |
| köşede ATM makinası görüyor musun? | Open Subtitles | تَرى مكائن سحب النقودَ في الزاويةِ التي لا تعْملُ؟ |
| Bej, gri bir köşede bir renk şoku olabilir, turuncu bir lamba mesela ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | رُبَّمَا صدمة اللونِ في مكان ما، مثل مصباحِ برتقاليِ في الزاويةِ أَو شيء ما مثل ذلك، تَعْرفُ؟ |
| Naylon balıkçı şapkası, köşede yanlız takılan adamda. | Open Subtitles | قبعة صيدِ سمك نايلونِ على لونر في الزاويةِ. |
| köşede açlıktan ölmek üzere olan bir çocuk gördüm... ..annesi-babası tarafından verilmiş pirinç yemeği taşıyordu. | Open Subtitles | رَأيتُ طفلاً يُتضور جوعا في الزاويةِ يحَمْل كرة رزِّ أعطاها إياه أبويهِ |
| Siyah köşede, meydan okuyan, ağırlığı 92 kg olan büyük dövüşçü şehri Philadelphia'dan İtalyan Aygırı Rocky Balboa! | Open Subtitles | في الزاويةِ السوداءِ , المتحدي، يَزنُ 202 باونَد... ... مِنْمدينةِالقتالالعظيمةِ فيلاديلفيا. ستاليون... |
| Balboa köşede gene dayak yiyor. | Open Subtitles | أَخْذ ضرب البالبو الآخرِ في الزاويةِ. |
| Şu köşedeki kasvetli adam da... | Open Subtitles | الرجل الكئيب ، في الزاويةِ الذىيجلسهناك،هو ... |
| Şu köşedeki adam, Pete. | Open Subtitles | أوه، ذلك الرجلِ على الزاويةِ الاسم بيت. |
| Pencere önünde dedikodu yapan kızlar köşedeki Dumbo'yu oynayan orospu çocuğunun kardeşleri. | Open Subtitles | والفتياتُ الثّرثارَات بقُربِ النافذة إنّهُن شقيقاتُ إبنِ العاهرةِ الذي يلعبُ "دامبو" في الزاويةِ |
| Siz bir efsanesiniz, dünyanın bu küçük köşesinde bile. | Open Subtitles | أنت أسطوري، حتى في هذه الزاويةِ الصغيرة جداً للعالمِ. |