| Ve beni üzmemek için dürüstlüğünden ödün vermeni istemiyorum çünkü evlilik güven ve açık sözlü olmayı gerektirir tıpkı ten uyumu gibi.... | Open Subtitles | ولا أريد منك أن تشعر أنه لا يمكنك أن تكون صادقا تماما معي لأن الزواج لا بد أن يقوم على الانفتاح والثقة |
| Bir evlilik danışmanı tutacağım. Sen çileden çıkmadan, bir dostla kahve bile içemiyorum. | Open Subtitles | سوف اتصل بــ مستشار الزواج لا يمكنني أن احظى بــ قهوة مع صديق |
| "Ve ona demişsin ki, evlilik danışmanı bir işe yaramıyor." | Open Subtitles | و قال أنكِ قلتي له أمر مستشار الزواج لا يعمل |
| Beş dakikalık evlilik, oğlum hakkında karar verme hakkını sağlamıyor sana. | Open Subtitles | خمس دقائق من الزواج لا تعطيك الحق لاتخاذ قرارات تخص ابني |
| Ben sadece düşündüm ki bu düğün olmayacakmış gibi kendini kandıramazsın. | Open Subtitles | أنا فقط أنا أعتقد أنه لا يجب عليك أن تدعي أن هذا الزواج لا يحدث |
| Söyledikleri kötü şeyler ama bir düğün gelinin eski sevgilisinin verdiği gözdağının dert edileceği bir yer değildir. | Open Subtitles | هذه أشياء غريب قولها، لكن في الزواج لا يكون هناك مكان للقلق حول تهديدات من حبيب العروس السابق. |
| İki insanın hayat boyu bir araya gelmesi ki bunun adı evlilik... | Open Subtitles | اجتماع شخصين مدى الحياة انه الزواج لا يمكن أن يستخف به. |
| Adetler, evlilik. Sonum onlara benzesin istemiyorum. | Open Subtitles | المعاهدات و الزواج لا أريد أن أنتهى مثلهن |
| O olmazsa, evlilik olmaz. O olmazsa, diplomasi de olmaz. | Open Subtitles | بدونه, لا وجود للزواج وبدون الزواج, لا وجود للدبلوماسية |
| Bu "tıkırında olmak"sa, evlilik bana göre değil. | Open Subtitles | لو أن هذا الأمر ناجح فأذن الزواج لا يناسبني |
| evlilik bir sorunun çözümü ya da yara bandı olmamalı. | Open Subtitles | إنَّ الزواج لا يجب أن يكون الحل لمشكلة ما، أو لتحقيق هدف معين |
| evlilik, son yıllarda ortaya çıkan bir şey. | Open Subtitles | الزواج لا يرتقب له أن يدوم إلى عده سنوات |
| Evet, vardı ama evlilik sözleşmesi soyup soğana çevirmenin eş anlamlısıdır. | Open Subtitles | ظننت أنكما وقّعتما على إتفاقية ما قبل الزواج نعم، لقد فعلنا، ولكن حتى إتفاقيات .. ما قبل الزواج لا تضاهي |
| Eski zamanlarda evlilik, kadını bir mal karşılığı takas etmekten ibaretmiş. | Open Subtitles | في الأزمنة القديمة، كان الزواج لا شيء أكثر من تبادل للمرأه للمتلكات القانونيه |
| evlilik önerisini tekrar kaçırma! | Open Subtitles | بانتظار اقتراحكم الزواج. لا تفوت الفرصة مرة أخرى |
| Bence evlilik dediğin kadınla erkek arasında olur. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن الزواج لا يكون سوى بين رجل وامرأة |
| evlilik cüzdanı formları düğün yeri sormaz. | Open Subtitles | نموذج رخصة الزواج لا يطلب اين سيتم الزواج؟ انه يسأل فقط من سيتلو الصلاة عليهم؟ |
| evlilik işleri her zaman hayal ettiğin gibi gitmiyor, tamam mı? | Open Subtitles | حسنًا ، الزواج لا يسير دائمًا حسب المخطط ، إتفقنا؟ |
| Anlaşmalı evliliklerde, insanların genellikle düğün gününe kadar tanışmadıklarını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلم أن الناس عند تدبير الزواج لا يتقابلن غالباً إلا يوم الزفاف؟ |