| Bu 3. kez biz ona sandviç getireceğiz. | Open Subtitles | ثالث مرة منذ يوم الأثنين على شخصٍ ما أن يأخذ لها بعض الساندويتشات للمركز |
| Bir dahaki sefer sosisli sandviç gibi birşey istediğinde, bana söyle, tamam mı? | Open Subtitles | المرة القادمة عندما تريد شيئاً مثل الساندويتشات, سوف تخبرني, حسناً؟ |
| Görünüşe göre tek kurtarmayı yapan benim... yani bir kaç sandviç de çok gelmez heralde. | Open Subtitles | يبدو انني الوحيد الذي يقوم بعملية الانقاذ لا يبدو لي ان بعض الساندويتشات شيئا كبيرا |
| O yüzden yanlış sandviç yedirmene göz yumuyorum! | Open Subtitles | نعم و لهذا اتركك تعطيني الساندويتشات الخاطئه |
| Bu sandviçlerde çok fazla karbonhidrat var! | Open Subtitles | تلك الساندويتشات تحتوى على كربوهايدرات عالية |
| - Sandviçler hazırladım. - Extra mayonez benim için lütfen. | Open Subtitles | لقد أعددت لنا بعض الساندويتشات المايونيز الشديد من فضلك |
| Eve geldim, büyükannem bana ve babama sandviç yaptı, sonra kustuk. | Open Subtitles | رجعت إلى المنزل، وحضرت جدتي لي و لأبي بعضاً من الساندويتشات.. وبعدها تقيأت |
| Fazladan birkaç sandviç alırsın, ödeşiriz. | Open Subtitles | كل ماعليكِ هو شراء زوج من الساندويتشات وسوف نكون متساويين |
| Birkaç sandviç ya da benzeri şeyler getirmeliydin dostum. | Open Subtitles | كان يجب عليك أن تحضر بعض الساندويتشات أو شىء من هذا القبيل |
| Evet ya, sandviç kâğıdı veya taraktan yapılan mızıkaları hep görürüz laboratuarlarda zaten. | Open Subtitles | نعم, رأيته كل الوقت في المختبرات من أجل الساندويتشات أو مشط الهارمونيكا |
| Aslında, bize birkaç sandviç yaparak ilham verirsin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | في الحقيقة كنت أفكر يمكنك أن تلهمينا ببعض الساندويتشات |
| - Hayır, hayır sandviç söylüyoruz sonra da masamızda yiyoruz. | Open Subtitles | لا, لا, نحن سنطلب بعض الساندويتشات ثم نقوم بأكلهم على مكاتبنا الخاصة |
| Bu öğlen şartlı tahliye memurunla bir federal için sandviç yapıyor olmamın sebebi bana söylemek içinden gelir mi? | Open Subtitles | تشعرين وكأنكِ تخبريني لماذا صنعت الساندويتشات للضابط الذي يراقبكِ وأعطيته بعد الظهر ؟ |
| sandviç yiyip bir şeyler içtiğiniz gün. | Open Subtitles | وأخذتم بعض الساندويتشات وبعض المشروبات؟ |
| sandviç yemiştik. | Open Subtitles | لقد ابتعنا بعض الساندويتشات |
| sandviç restoranında çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل في محل الساندويتشات |
| Sadece sandviç. | Open Subtitles | فقط بعض الساندويتشات. أووو |
| Artik sandviç içmiyoruz. | Open Subtitles | لاندخن الساندويتشات بعد الآن |
| Ben sandviç yaparım. | Open Subtitles | أنا أجيد صنع الساندويتشات. |
| Getirdikleri sandviçlerde domuz eti var. | Open Subtitles | شيئاً آخر, الساندويتشات الّتي أحضروها... |
| Getirdikleri Sandviçler domuz etli. | Open Subtitles | شيئاً آخر, الساندويتشات الّتي أحضروها... |