| Memurlar, kadınların bel bağladığı kişide ciddi değişiklikler olduğunu da tespit etmiş. | Open Subtitles | السجانين لاحظوا تغييرات كبيرة في السجينات في من يتطلعن إليه |
| Memurlar, kadınların bel bağladığı kişide ciddi değişiklikler olduğunu da tespit etmiş. | Open Subtitles | و السجانين لاحظوا تغييرات في السجينات و إلى من يتطلعن إليها |
| - Ama Fielding kimsenin bir gardiyanı öldürüp öylece çekip gidemeyeceği bilinsin istiyor. | Open Subtitles | لكن فيلدنج لا يريد بان الناس يعتقدون بانهم يمكن أن يقتلوا السجانين ويفلتون منها. |
| Frank'in gardiyanı, çıkışların sabah 10'da başladığını söyledi. | Open Subtitles | أود أن يتحدث إلى السجانين فرانكي في... الذي قال لي بأن البيانات لم لم يبدأ حتى 10: |
| Şimdi katiller bunların müdürlerini suçluyorlar. | Open Subtitles | الان أصبح القتلى يتهمون السجانين من اجل هذا وذلك |
| Şimdi katiller bunların müdürlerini suçluyorlar. | Open Subtitles | الان اصبح القتلى يتهمون السجانين من اجل هذا وذلك |
| - Ölen mahkumları gardiyanların çukurun en dibine attıklarını | Open Subtitles | ملقى فى قاع احدى تلك الحفر التى يلقى فيها السجانين الميتين من السجناء |
| Eğer Memurlar bilinen protokoli görmezden gelecekse bir takım mahkumlar gardiyanlardan özel ayrıcalık bekliyorsa tüm sistemimiz çökecektir. | Open Subtitles | عندما السجانين يتجاهلون النظام عندما يكون هناك تمييز في التعامل مع بعض السجينات النظام سيفشل القائدة , السيد فليتشر |
| Marshalsea borçlular hapishanesinin yardımcı gardiyanı ve sonra şef gardiyanı. | Open Subtitles | مساعد السجان ، و لاحقا رئيس السجانين لسجن الـ(مارشلسي) للمدينين. |
| Ben, o mahkumları değiştirmeye çalışarak vaktini boşa geçiren gardiyanlardan değilim. | Open Subtitles | أنا لا أنتمي إلي غيري من السجانين! . الذين ضيعو الوقت في محاولة إصلاح السجناء... |