| Ruh Taşı'nı kazandıktan sonra ne olduğunu gördünüz kertenkele ordusunda büyük kaçışlar oldu. | Open Subtitles | لقد رأيت ما الذي حدث عندما ربحنا حجر الروح الفوضى اجتاحت جيش السحالي |
| Yani, dik duran, sıska kollu garip bir çeşit kertenkele olduğu düşünülebilir. | Open Subtitles | قد تعتقد أنها نوع غريب من السحالي الممدودة الأطراف التي تقف بإستقامة |
| Boynuzlu kertenkeleler, özelleşmiş kan plazması ile zehirli iğnelerine direnerek, hasatçı karıncaları tüketmişlerdir. | TED | تتغذى السحالي ذات القرون بكل سهولة على النمل الحاصد، بمقاومة لدغاته السامة مستخدمةً بلازما دم متخصصة. |
| Natalie'nin o Jurassic Park'taki tüküren kertenkeleler gibi olduğu bir tane de var. | Open Subtitles | لقد حصلت على واحده أخرى حيث ناتالي واحد من تلك السحالي اللتي في حديقة الديناصورات |
| Onları serbest bırakarak kertenkeleleri doğru yolu gösterebileceğin fikrinden hâlâ vazgeçmedin. | Open Subtitles | لازلت تتمسك بتلك الفكرة بانه يمكنك تحويل السحالي الى اشخاص جيدون من خلال اعطاهم فرصة ؟ |
| O kertenkelelerin suyun üzerinde koşabildiğini düşünürken ben de eski önlisansımda bulmuştum bunu. | TED | هذا لا يختلف مع ما اكتشفته طالبتي سابقاً والتي لم تتخرج عندما اكتشفت كيف أن السحالي يمكن أن تجري على الماء. |
| Tip 2 diyabeti olan insanların sağlık durumu Kuzey Amerika'daki bir kertenkele türü tarafından üretilen zehir kullanılarak takip edilebilir. | TED | أما مرض السكري من النوع الثاني يمكن مراقبته عبر استخدام السم الذي تنتجه السحالي التي تعيش في أمريكا الشمالية. |
| Geceleri, mini golf alanımda kertenkele avlarken komşuları uyandırmamak gerekir. | Open Subtitles | اذا أردت صيد السحالي عل ملعبي المصغر ليس هناك داعي لازعاج الجيران |
| Hayatımı kurtardın. Sana bir sürü kertenkele alacağım. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتي سأحضر لك العديد من السحالي |
| Bu sürüngenler henüz evrimleştiler kertenkele ailesinden, ancak memeliler gibi sıcak kanlı canlıları avlamakta uzmanlaştılar. | Open Subtitles | تطورت هذه الزواحف حديثا من نفس عائلة السحالي لكنها متخصصة في صيد الحيوانات ذات الدم الحار كالثدييات |
| Lizardman - kertenkele Adam. kertenkele görünümünde, ama insan zekâsına sahip. | Open Subtitles | اسمه وحش السحلية , وهو يملك شكل وذكاء السحالي |
| Ama, kaç tane kertenkele uçabilir, Kaptan? | Open Subtitles | ولكن ، كم عدد السحالي التي تستطيع الطيران ، أيها القبطان؟ |
| Küçük kertenkeleler, kuşlar ve böcekler olağan avlarından. | Open Subtitles | السحالي الصغيرة والطيور والحشرات هي مقلع الفريسة الطبيعي |
| Büyük böcekler gökyüzüne doğru emilebilir peki neden kuşlar, yarasalar ve kertenkeleler için aynı şey olmasın? | Open Subtitles | الحشرات الكبيرة يمكن أن تبتلع في السماء فلماذا لا تبتلع الطيور, الخفافيش, و السحالي أيضاً؟ |
| Bu kertenkeleler tarafından eğlenceleri için kaçırıldık. | Open Subtitles | لقد تم اخذنا عن طريق هولاء السحالي الكريهه لاجل متعتهم |
| Bu kertenkeleler bir şey yapmadı ve bırakılmaları gerekir. | Open Subtitles | هذه السحالي لم تفعل شيئاً, ويجب إطلاق سراحها |
| Bunlar kaçmaya ikna ettiğimiz kertenkeleler. | Open Subtitles | يبدو انهم نفس السحالي التي حررناها بالصباح |
| 3 metre uzunluğunda ve 70 kg ağırlığında, bunlar gezegenin yaşayan en büyük kertenkeleleri. | Open Subtitles | عشرة أقدام طولاً ويزن بشكل مثير للإعجاب 150 رطلا، هذه هي أكبر السحالي الحية التي تعيش على الكوكب. |
| Bu yüzden kertenkelelerin sıçraması gerekiyor. | Open Subtitles | لذا علي السحالي أن يقفزوا من أجل طعامهم. |
| Çevredeki en dayanıklı ve tuzlu suya en toleranslı kertenkelelerden biridir | Open Subtitles | إنها واحدة من أقسى السحالي و الأكثر تكيفاً مع المياه المالحة |
| Kertenkelelere devamlı baskı yapmazsak belki de onlarla daha az sorunumuz olur. | Open Subtitles | ربما لقللنا مشاكلنا مع السحالي إذا لم نقمعهم دائما |
| Şu sürüngen çocuğu da çağırıyorum harika yılanları ve timasahları var. | Open Subtitles | أجل، سيأتي رجل الزواحف و معه تلك السحالي و الأفاعي الرائعه |
| Kızlar bir sürü kertenkeleyi sever, değil mi? | Open Subtitles | الفتيات يحبون سرباً من السحالي, صحيح؟ |
| Peşlerindeki yüzlerce kertenkeleye rağmen bolca kara sinek kalır. | Open Subtitles | يوجدالكثيرمن الذبابلكي يحلقفيالأجواء، بالرغم من وجود مئات السحالي تتنافس من أجل الحصول عليهم. |
| Koca adam küçük bir kertenkeleden korkuyor demek? Koca adam hiçbir şeyden korkmaz. | Open Subtitles | الرجل الضخم لايخشى شيئاً أنا أحب السحالي |
| Nesillerdir kertenkelelerle savaştayız. | Open Subtitles | لقد كنا في حرب مع السحالي لعقود |