| Ama söyleyin, Matmazel Duveen, Bıçağı Mösyö Bex'in ofisinden niçin aldınız? | Open Subtitles | اذن اخبرينى انسة دوفينى لماذا أخذت السكين من مكتب تاسيد بكس؟ |
| Eğer Bıçağı çıkartırsan, kan kaybından ölürsün. | Open Subtitles | إذا أُزِيلتْ السكين من مكانها فستنزفين حتى الموت |
| O Bıçağı bırakmak, kullanmaktan daha fazla cesaret ister. | Open Subtitles | الأمر يحتاج إلى أكثر شجاعة لاخماد أن السكين من استخدامها. |
| Madam Renauld bıçağın odasından alındığını söyledi. | Open Subtitles | زوجة رينو قالت أنه أخذ هذه السكين من حجرتها |
| Şüpheliye ait bir bıçak bulduğun söylendi. | Open Subtitles | وفقاً للمعلومات الصباحية التي حصلت عليها، لقد أستعدتم السكين من المشتبه به. |
| Bu arada, onlara "Cinayet silahı olan Bıçağı alabilir miyim?" diye sordum. | Open Subtitles | بالمناسبة . طلبت منهم احضار السكين من قضية القتل |
| Vince, bir büyük bir hata yapıyorsun. Bıçağı yere bırak. | Open Subtitles | - فنس انت ترتكب خطا كبيرا ضع السكين من يدك |
| Üstüne hiç kan bulaştırmadan adamı öldürüğ Bıçağı binadan nasıl çıkarmış olabilir? | Open Subtitles | كيف خطط لقتل هذا الرجل واخراج السكين من المبنى بدون اي يأتي الدم عليه؟ |
| Onu korkutmak için Bıçağı almıştım. | Open Subtitles | و أخذتُ السكين من على المنضدة لأُخيفهُ فحسب |
| Şurdaki Bıçağı seç..acaip bir hikayesi var | Open Subtitles | ، إسحب ذلك السكين من هناك . وراءه قصة فظيعة |
| Rita kafamdan Bıçağı çıkardığın için tekrardan teşekkür ederim. | Open Subtitles | ريتا، شكرا لك مرة أخرى لأخذ السكين من رأسي. |
| Bıçağı çıkarmayın, kan kaybını hızlandırır. | Open Subtitles | لا تنزع السكين من الجرح هذا سيسرع من عملية نزيف الدماء |
| Masadan Bıçağı kaptı ve kendini kesti. | Open Subtitles | أمسكت السكين من على الطاولة وقطعت نفسها. |
| Evet, Bıçağı elinden çıkarır çıkarmaz sanki hiç yara yokmuş gibi hemen iyileşti. | Open Subtitles | أوه , صحيح , بعد أن أخرجت السكين من يدها هي شُفيت تماماً كأن الجرح لم يكن موجوداً |
| Çocuk Bıçağı Çeçenistan'dan getirmiş olmalı. | Open Subtitles | ربما اشترى الفتى هذه السكين من الشيشان |
| Elaine'den Bıçağı çıkarırken oldu herhalde. Göğsüne saplanmıştı. | Open Subtitles | "ربما جرحتها عندما نزعت السكين من جسد "إلاين لقد كانت عالقة فى صدرها |
| Lydia, baban dedi ki, Bıçağı çıkarmaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | ليديا"، أباكِ قال أنه كان يسحب السكين من جسدها" |
| İşte o zaman babamı Bıçağı annemden çıkarırken gördüm. | Open Subtitles | وحينها رأيت أبي يسحب السكين من أمي |
| Ama bıçağın açtığı delik çok büyüktü. | Open Subtitles | لكن ما سببته السكين من إتساع الجرح .. كان كبيراً جداً. |
| Dünyayı ortadan ikiye bölerdi. Tıpkı bıçağın tereyağını böldüğü gibi. | Open Subtitles | فإنها ستشق طريقها مباشرة عبر الأرض مثل السكين من خلال الزبدة. |
| - Hiç böyle bir bıçak gördün mü, Skip? | Open Subtitles | -هل رأيت مثل هذا السكين من قبل يا (سكيب)؟ |
| CANLI HAYVAN ...belinde bir bıçak saplı. | Open Subtitles | و قد خرجت السكين من ظهره |