| Omur iliğini parçalayan aynı silah tarafından oraya sokuldu. | Open Subtitles | تم وضعها باستخدام السلاح نفسه الذي قُطع به حبله الفقري |
| Kafayı kesen, gözleri çıkarmak ve dili kesmek için de aynı silah kullanmış. | Open Subtitles | أيّاً كان من قطع الرأس فقد استعمل السلاح نفسه لاقتلاع العينين واللسان |
| Farz edelim ki Trevor ve Monica aynı kişi tarafından aynı silah ile öldürülmüş olsun. | Open Subtitles | ولكن دعونا نقول أن تريفور و مونيكا قتلوا من قبل الشخص نفسه ربما بأستخدام السلاح نفسه. |
| Doğru. Harris'in eski erkek arkadaşı Watkins'in adına kayıtlı aynı silah. | Open Subtitles | صحيح، السلاح نفسه الذي تم تسجيله لحبيب (هاريس) السابق ، (واتكينز) |
| Muhtemelen aynı silah ile. | Open Subtitles | على الأرجح بواسطة السلاح نفسه |
| Ve polisi öldüren aynı silah olduğundan ve ele geçirilmediğinden... sanırım June Harris'in soygun sırasında vurulduğunu tahmin edebiliriz. | Open Subtitles | ونظراً لأنّه السلاح نفسه الذي قتل الشرطي ولم يستعاد أبداً أعتقد أننا نستطيع إفتراض أنّ (جُون هاريس) أصيبت بإطلاق النار أثناء عملية السطو |