| Babamın, klanlar arasında barış olsun diye yaptığı onca şeyden sonra asla! | Open Subtitles | بعد كلّ ما فعله والدي لإحلال السلام بين القبائل؟ لن أفعل أبداً |
| Yeni hükümet bana, yaşanan ciddi kayıpların acısını çekmekte olduğumuz her iki ülke arasında barış görüşmelerini başlatma izni verdi. | Open Subtitles | الحكومة الجديدة خوّلتني لبدء محادثات السلام بين بلدينا، اللذان عانيا كليهما من الخسائر الكبيرة |
| Bunun sonucunda, Kruşçev'le Eisenhower arasındaki barış zirvesi başarısız oldu. | Open Subtitles | ونتيجة لذلك, فشلت قمة السلام بين خروتشوف و ايزنهاور |
| Sicilyalı ve Amerikalı dostlarımız arasındaki barışı korudu. | Open Subtitles | حافظ على السلام بين رجال صقلية وأصدقاءه ألامريكان |
| Takip eden zamanda Papalık Merkezi Sistemi, Doktor ve düşmanları arasında barışı sağlamak için uğraş verdi. | Open Subtitles | "في الوقت الذي تلى هذا "كافح المركز الرئيسي البابوي للحفاظ على السلام" "بين الدكتور وأعداءه |
| Ve rahibe manastırı duvarları arasındaki huzuru bul. | Open Subtitles | وجدي السلام بين جدران دير للراهبات |
| Dünya, insanlar ve mutantlar arasındaki barışın 10. yılını kutluyordu. | Open Subtitles | العالم يحتفل بمرور 10 سنوات من السلام بين البشر والمتحولين |
| Ülkelerimiz arasında barış sağlama hayalinize saygım sonsuz. | Open Subtitles | انا احترم حلمك في صنع السلام بين جميع البلاد |
| Rakip uyuşturucu çeteleri arasında barış antlaşması sağlamak için meydana gelen bir saldırı. | Open Subtitles | حدث ذلك في سباق سيارات, والهدف منه هو إنزال السلام بين عصابات مروجي المخدرات. |
| Kazmi köpeği tarafından ülkelerimiz arasında barış olacağı konusundaki gülünç hayallere inandırılıp kandırıldı. | Open Subtitles | تم خداعه بواسطه هذا الكلب كازمى ليؤمن بحلم وردى سخيف عن السلام بين بلادنا |
| Öyle, kabileler arasında barış için halk fahişelik yapıyor. | Open Subtitles | . نعم سوف يخرجون الناس لدعارة . لتحقيق السلام بين القبائل |
| Türlerimiz arasında barış istediğine inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل تتوقعني ان اصدق ذلك ؟ انت تريد السلام بين جنسينا ؟ |
| İki büyük Katolik ulusumuz arasında barış sağlamak için gece gündüz çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل ليل نهار لإحلال السلام بين أمتينا الكاثوليكية العظيمة. |
| Fakat Müslümanlar ile Mekkeliler arasındaki barış uzun sürmedi. | Open Subtitles | ولكن السلام بين المسلمين وأهل مكة لم يدم |
| Fransa ve Navarre arasındaki barış antlaşmasını genişletmek istiyor. | Open Subtitles | يريد ان يرحب بمعاهدة السلام بين فرنسا ونفار |
| İkimizin de ülkelerimiz arasındaki barış antlaşmasını yenilemek istemesine çok sevindim. | Open Subtitles | انني ممتن بأن كلانا يرغب بتجديد معاهدة السلام بين بلدينا |
| Hutu ve Tutsiler arasındaki barışı gözetlemek için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا أَنْ نُراقبَ السلام بين الهوتو والتوتسي. |
| Yeni eşle, genç kızım arasındaki barışı sağlamak.. | Open Subtitles | محاولة حفظ السلام بين زوجي الجديد و ابنتي المراهقة؟ |
| Tekrar ediyorum ekselansları, kral ve büyük kızı arasındaki barışı sağlamak için elimden gelenin en iyisini yapacağım. | Open Subtitles | أكرر قولى فخامتك اننى سأبذل قصاري جهدي لإعاده السلام بين الملك وإبنته الكبري |
| Bu evlilik uluslarımız arasında barışı sağlayacak. | Open Subtitles | هذا الزواج سيعزز السلام بين بلادنا |
| Ve rahibe manastırı duvarları arasındaki huzuru bul. | Open Subtitles | وجدي السلام بين جدران دير للراهبات |
| Uluslarımız arasındaki barışın bozulmaması ve senin canının sağlığı için. | Open Subtitles | لاجل روحك ومن اجل السلام بين بلدين |
| Eğer barış içinde yaşamak istiyorsan kötünün iyisini seçmek durumundasın. | Open Subtitles | إذا صنعت السلام بين بعضهم البعض ستحظى بالأفضل من كلا الطرفين. |