| Eve gitmek istemiyorum. Beyaz meşe kazdığını alıp onu öldürmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد العودة للبيت، بل أريد أخذ وتد السنديان الأبيض وقتلها |
| Yani iki kişi sorumludur. Şansları varken beyaz meşe bozulmaz için, | Open Subtitles | إذًا المسؤولان عن عدم تدمير السنديان الأبيض لما سنحت لهما الفرصة |
| Gölgemiz ol sen, başucumuzdaki meşe ağacı. | Open Subtitles | مبسوطه من خشب السنديان تطرح الظل حيثما نستلقي |
| Oak Room lokantasını bağlayın. | Open Subtitles | أوصل مكالمتي لحانة السنديان ماذا يوجد من شراب؟ |
| Büyük meşenin orda seni bekliyor. Şu yoldan çeyrek mil ötede. | Open Subtitles | انه ينتظرك بجانب السنديان الكبير بعد ربع ميل فى ذلك الاتجاة |
| "Gittiğini sandığı yer Dueling Oaks mıydı?" | Open Subtitles | أين تظن أنها كانت ذاهبة ؟ إنها عائدة إلى شجر السنديان البارز |
| Sana ak meşeyi bulacağım dostum. Onu karıştırma sadece. | Open Subtitles | سأجد لك السنديان الأبيض يا صاح، اتركها وشأنها فحسب. |
| O ak meşeden, tek bir kıymık bile kalmadığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ العلم يقينًا أنّه لم تبقَ شظية من بقايا ذاك السنديان الأبيض. |
| Silver Springs kanyonu girişindeki meşe koruluğunda... saat yedide! | Open Subtitles | فى بستان خشب السنديان فى وادى الربيع فى الساعة السابعة |
| Biraz meşe, biraz çiçek ve biraz da vanilya, öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه القليل من السنديان... . و بعض الزهور، و القليل من الفانيليا؟ |
| - Fundalıkta yeterince meşe yok dostum. | Open Subtitles | لا يوجد ما يكفي من السنديان في الحقل يا عزيزي |
| Bak. Tamamen meşe. Göz kamaştırıcı, değil mi? | Open Subtitles | جميعها من شجر السنديان أليس شيئاً رائعاً؟ |
| - Ben de böyle düşünmüştüm fakat kanepe sert meşe odunundan yapılmış. | Open Subtitles | هذا ما اعتقدته أيضا,ولكن الكنبه لديها اطار متين من خشب السنديان |
| O geminin yapımı için beş bin meşe ağacı kullanılmış diyorlar. | Open Subtitles | يُقال ان اكثر من 5000 شجرة من السنديان استخدمت لصناعة هذه السفينة |
| - Kütük ve etrafındaki tüm ağaçlar beyaz meşe. | Open Subtitles | الأمر فقط أنّ الجذع الأجوف وما حوله من أشجار من نوع السنديان الأبيض. |
| Ben sadece cadıları ak meşe kazığını bulmaları için yer bulma büyüsü yapmalarını istedim. | Open Subtitles | وددت ببساطة تحفيز أولئك الساحرات لإيجاد وتد السنديان الأبيض لأجلي. |
| Oak Room'a geldik. | Open Subtitles | ها قد وصلنا إلى حانة السنديان أيها السادة |
| ak meşenin dibinde açan çiçekler bizi yakıyor ve etki altına alınmayı önlüyorlardı. | Open Subtitles | الأزهار التي أسفل شجرة السنديان حرقتني، وتحمي البشر من إستحوازي الذهنيّ. |
| - Dueling Oaks olacak o. - Cinsel saplantısına daha fazla örnek. | Open Subtitles | شجر السنديان البارز - هذا مزيد من هوس الشبق - |
| Şöyle bir söylenti var ki bütün vampirler buraya ak meşeyi aramaya geliyorlar. | Open Subtitles | يُشاع أن ثمّة مصّاصي دماء قادمون من كلّ حدب وصوب ناشدين آخر السنديان الأبيض. |
| Doğru, çünkü seni ak meşeden koruyabilecek tek insanlar onlar. | Open Subtitles | صحيح، لكونهم القوم الوحيدين القادرين على حمايتك من السنديان الأبيض. |
| Hatta bizler ölümsüzüz. Sonuncu ak mese kazigi da yok oldu. | Open Subtitles | بالواقع لا يمكن قتلنا فقد دُمر آخر بقايا السنديان الأبيض. |
| Akmeşe ağacı. Eskisinin yerine geçen tek ağaç o olmalı. | Open Subtitles | شجرة السنديان الأبيض، لا بدّ أن شجرة حلّت مكان القديمة. |
| Oakwood Golf kulubünün değerli üyelerinden birisi o kulupte onunla buluşabilirsiniz. | Open Subtitles | هو عضو بنادي غابة السنديان للجولف حيث ستقابله |
| Böylece akmeşeyi yok edilemez kılacağım. | Open Subtitles | السحر الوقائيّ من خاتمكَ إلى وتد السنديان الأبيض، فهذا سيجعله غير قابل للفناء. |
| akmeşenin.. ..kara kalbine girmesine engel oldum. | Open Subtitles | منعت السنديان الأبيض من اختراق قلبك القاسي الأسود. |