Hayır. Birileri çok büyük bir hata yapmış. arabada bir inceleme yaptık. | Open Subtitles | كلا، شخصًا ما عمل شيئًا هائلًا، كنّا نفحص جزءًا السّيارة. |
- arabada bekle demiştim. - Desteğe ihtiyacın var. | Open Subtitles | ـ لقد قلتُ، أنتظري في السّيارة ـ إنّك بحاجة لمُساعدة |
Eğer annem burada olmasa, şu an arabayı kafamın arkasıyla sürüyor olurdum. | Open Subtitles | لو لم تكن هنا، كنتُ سأوجّه هذه السّيارة بمؤخرّة رأسي. |
Çünkü bu Arabadan dışarı adımımı atmam. | Open Subtitles | نحن في طريق مسدود، لأنّي لن أبارح السّيارة. |
Ve Araba yaklaşırken arabanın önünde durmuş sırf ne olacağını görmek için. | Open Subtitles | و عندما أقتربت السّيارة منه، خرج .من الحفرة أمامها ليرى ماذا سيحصل |
Bir kaç dakika sonra, dışarı çıktı ve bana arabaya binmemi söyledi. | Open Subtitles | و بعد بضعة دقائق، جاءوا مسرعين و طلبوا منيّ أن أركب السّيارة. |
Tabii arabanın yağını oldum olası hiç değiştirmeyerek kendime hiç iyilik yapmamış oluyorum. | Open Subtitles | طبعاً، أنا لا أقوم بأيّ عملٍ صالحٍ، حتّى أننّي لا أغير زيت السّيارة. |
Ne yazık ki, yanımda arabada yok. | Open Subtitles | لسـوء الحظّ، ليس لديّ واحد في السّيارة.. |
Tamam. Sen sadece arabada beni bekle. | Open Subtitles | حسناً، أنت فقط انتظرني مع السّيارة |
Anahtar arabada. Kendine iyi bak. | Open Subtitles | المفاتيح في السّيارة. |
- Sen niye gidip arabada beklemedin ki? Git arabada bekle. | Open Subtitles | إذهب و انتظر في السّيارة |
- Hey, dostum, arabayı verdiği için annene teşekkürler | Open Subtitles | إشكر أمك على السّيارة ، يا رجل. |
arabayı alıp arayalım. | Open Subtitles | لنركب السّيارة ونبحث عنه. |
- En azından sana arabayı bıraktım | Open Subtitles | على الأقل تركت لكى السّيارة. |
Sonunda çoraplarımı çıkarttım Arabadan indim ve onunla sildim. | Open Subtitles | و بالنهاية نزعتُ جورابيّ و ترجلتُ من السّيارة و أستخدمتهم لتنظيفها. |
Bu bir suçtur. Arabadan çıkın. | Open Subtitles | إنّها جناية، أخرجي من السّيارة مقبوضٌ عليك. |
Ne yaptın? Arabadan lokantaya gelene kadar güzellik kremi mi sürdün? | Open Subtitles | ماذا فعلتٍ، حصلتٍ على كريمات للتّجميل بطريقكِ من السّيارة للمطعم؟ |
Birkaç hafta önce, arkadaşlarımdan biri 8 yaşındaki oğluna bir oyuncak Araba hediye etti. | TED | منذ بضعة أسابيع، أعطى صديق لي هذه السّيارة اللّعبة لابنه ذي الـ8 سنوات |
Ehliyetinin askıya alınması, tescil süresinin dolması, tehlikeli Araba kullanmak ve kırık park lambası. | Open Subtitles | رخصة مؤجّلة تسجيل منتهي قيادة السّيارة بتهوّر وكسر الضّوء الخلفي |
- Buralıyım. - Bin arabaya. | Open Subtitles | ـ أنا أسكن بالقرب من هُنا ـ أصعد إلى السّيارة |
Bana bir palto verin ve arabaya koyun. | Open Subtitles | أعطيني المعطف اللعين وضعني في السّيارة |
Çarpan ikinci Araba birinci arabanın çıkardığını takti gibi. | Open Subtitles | السّيارة الثانية التي صدمتنا أعادت رقبتي من بعد مافعلتُه السّيارة الأولى. |