| Saldırı, cinayet hayır, cinayete teşebbüs ve diğer bazı işler. | Open Subtitles | الاعتداء والقتل كلا ، الشروع في القتل وبعض الأشياء الأخرى |
| - Kamyonla cinayete teşebbüs. - Adamın, neye benzediğini bile bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | الشروع في القتل بسيارة أنت لا تعرف كيف يبدو الأمر بحق الجحيم |
| 13 Haziran 1967'de cinayete teşebbüs sebebiyle 4 yıl mahkûmiyet 6 Kasım 1971 tarihinde de tecavüz suçundan 7 yıl. | Open Subtitles | اربع سنين سجن بتهمة الشروع في القتل في 13 جنيوري ، 1967 وسبع سنين بتهمة الإغتصاب نوفمبر 6، 1971 |
| Seni tutukluyorum, yabancı. Cinayete teşebbüsten suçlusun. | Open Subtitles | غريب ، أنا وضع لك قيد الإقامة الجبرية ، تهمة الشروع في القتل. |
| Bu adamı cinayete teşebbüsten, ötekileri de hayvanlara eziyetten tutukla. | Open Subtitles | اعتقال هذا الرجل بتهمة الشروع في القتل، والباقي منهم عن القسوة على الحيوانات. |
| Maviye dönerse, cinayete teşebbüsten tutuklanırsın. | Open Subtitles | إن تحول لونها للأزرق, فسألق القبض عليك بتهمه الشروع في القتل |
| Cinayete teşebbüs ve dolandırıcılık suçlarından ötürü tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال بتهمة الشروع في القتل والإحتيال |
| Kevin Richardson Trisha Meili'ye yapılan tecavüz ve cinayete teşebbüs dahil sekiz suçtan suçlu bulundu ve 5 ila 10 yıl arası hapisle cezalandırıldı. | Open Subtitles | تم إدانة كيفين ريتشاردسون بثمان تهم من ضمنها الأغتصاب و الشروع في قتل تريشا مايلي و حكم عليه بالسجن من خمس إلى عشر سنوات |
| Bu aşırıcı ve çok şiddetli suçların karşılığı olan ceza idamdır. Buna rağmen, ikici dereceden cinayete teşebbüs suçlaması haksızdır. | Open Subtitles | العقوبة الإلزامية على هذه الأعمال الإجرامية العنيفة المتطرفة الإعدام ورغم هذا ، تهمة الشروع في القتل |
| Açıkçasıy,Bell'den kendi cinayetine teşebbüs olayını araştırmasını isteyemem. | Open Subtitles | ومن الواضح، لا أستطيع أن بيل هنا التحقيق له الشروع في القتل الخاصة. |
| Bak, depoda bayan dedektife silah çektiğinde cinayete teşebbüs etmiş oldun. | Open Subtitles | انظر عند مقاضاتك انخفضت على أن المُحقق سيدة في المستودع يعني الشروع في القتل |
| Fas dışından polis raporu, cinayete teşebbüs. | Open Subtitles | تقرير من البوليس في المغرب عن الشروع في قتل. |
| Saldırı, darp, cinayete teşebbüs, cinayete teşebbüs ağır yaralama, darp. | Open Subtitles | لائحة اتهام بتهمة الاعتداء والشروع في القتل و الشروع في القتل الاعتداء الجسيم |
| Muhtemelen cinayete teşebbüsten 25 yıl hapse atarlar. | Open Subtitles | ربما يلقون عليك بمحاولة الشروع في قتل : 25 سنة |
| Evet. Ama onun yerine, kardeşini cinayete teşebbüsten tutuklattınız. | Open Subtitles | ولكن بدلاً من ذلك جعلت أخاه يُعتقل بتهمة الشروع في القتل |
| Hasta cinayete teşebbüsten getirildi daha sonra da intihar ederken silahın yanlış zamanda ateş aldığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | يا إلهي المريض أُدخل بسبب الشروع في قتل لاحقاً تحدد أن سلاحه لم ينطلق |
| Cinayete teşebbüsten suçlu en azından. | Open Subtitles | حسنا، انها مذنبة الشروع في القتل، على الأقل. |
| İkisi de cinayete teşebbüsten hapsi boyladılar | Open Subtitles | ♪ تم سجن كلاهما شمال المدينة بتهمة الشروع في القتل ♪ |
| Az önce polisle konuştum. Cinayete teşebbüsten ikimizi de ifade vermeye çağırıyorlar. | Open Subtitles | لقد اتصلت بي الشرطة للتو يريدون منا المثول للاستجواب بشأن الشروع في قتل |
| Saldırıdan dolayı en az üç yıl hapis cezası. İntiharmış gibi gösterilen cinayete teşebbüsten 5 yıl. | Open Subtitles | .قضايا العُنف عقوبتُها السجن 3 سنوات .الشروع في القتل، السجن 5 سنوات |