ويكيبيديا

    "الشيء الأهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Önemli olan
        
    • önemli şey
        
    • önemli şeyin
        
    • en önemlisi
        
    Yıllık fotoğrafından daha Önemli olan tek şey yıllık alıntındır. Open Subtitles الشيء الأهم من كتابك السنوي هو كتاب الملاحظات الخاصة بك
    Önemli olan yardım alman gerektiği, ve sana yardım... Open Subtitles الشيء الأهم هو أن نحصل لكِ على مساعدة وسوف نحضر لكِ
    Önemli olan ondan senin hoşlanıp hoşlanmadığın. Open Subtitles الشيء الأهم هو أن يعجبك أو لا يعجبكِ الشخص
    En önemli şey Emily'nin hikayesi. Bunu bir tek ben anlatabilirim. Open Subtitles الشيء الأهم هو قصة إيميلي التي أنا الوحيد القادر على سردها
    Ama Romo hakkındaki en önemli şey, tamamen sezgisel olarak kullanılabilecek bir şey üretmeye çalıştık. TED لكن الشيء الأهم عن رومو بأننا نريد ايجاد شيء لديه بديهة متكاملة.
    Şey, bilirsin, şu an en önemli şeyin sağlığınız olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles حسناً ، أتعلم ، أعتقد أن الشيء الأهم الآن هو صحتكم
    Şu an en önemlisi, akrabalarınızı kamptan kurtarmak. Open Subtitles الشيء الأهم الآن هو أن نخرج أقاربك من المخيمات
    Önemli olan, burada ve burada sahip oldukların. Open Subtitles الشيء الأهم هو، ما تمتكله هُنا وبالأعلى هنا.
    Burada Önemli olan şey; ağabeyinizi bulup onu bir an önce hastaneye yatırmak. Open Subtitles الشيء الأهم هو ايجاد اخيك ونأخذه الى المشفى فوراً
    Ama Önemli olan orada eğlenmem, değil mi? Open Subtitles لكن الشيء الأهم بأني سأحظى بالمرح هناك صحيح ؟
    Asıl Önemli olan zararsız bir zevkle gerçek bir düşüncesizliğin arasındaki farkı bilmekte. Open Subtitles الشيء الأهم هو أن نعرف الفرق بين تاغفران على أمور غير ضارة و الأمور الطائشة الكبيرة
    Her neyse Önemli olan nokta, dünya korkunç ve öngörülemeyen bir savaş başlattı. Open Subtitles على أية حال الشيء الأهم هو أن العالم قد شرع في حرب فظيعة وغير متوقعة
    Önemli olan onun da sağlıklı olması ve benim de sağlıklı olmam. Open Subtitles الشيء الأهم أنّها بصحّة جيّدة و أنا بصحّة جيّدة
    Ama asıl Önemli olan şey, Dr. King anormal değildi. TED ولكن الشيء الأهم هو، أن د. (كينج) لم يكن مختلفاً
    Bilmeniz gereken önemli şey ise onun iyi olacağı. Open Subtitles الشيء الأهم,علينا أن نعرفه حينها أنه سيكون بخير
    - Bu işteki en önemli şey... - ...ne zaman vazgeçeceğini bilmektir. Open Subtitles الشيء الأهم معرفته في هذه الأعمال هو متى تتنحى
    Ve sadakatin en önemli şey olduğunu, öğrenmeye geldim Open Subtitles ادركت أن الوفاء هو الشيء الأهم
    En önemli şey, tabii ki isim. Open Subtitles الشيء الأهم, بالتأكيد, هو الاسم،
    İnsanlar yaşamdaki en önemli şeyin nesneleri gerçekte ne olduklarını görmek olduğunu düşünürler. Open Subtitles الناس يتكلمون كثيراً كما لو ان الشيء الأهم في الحياه هو رؤية الأشياء كم هيا عليه في الحقيقه
    Maddi kaybımız olmasına rağmen, en önemlisi hepimiz iyiyiz ve hâlâ birlikteyiz. Open Subtitles حتى بالرغم من أننا خسرنا بعض الأشياء الماديه الشيء الأهم اننا جميعاً بخير ولازلنا نملك بعضنا البعض، صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد