| Komik olan ise, en çok istediğin senin olmuyor | Open Subtitles | الشيء المضحك هو كانت هناك واحدة لا أستطيع الحصول عليها |
| Komik olan ise: | Open Subtitles | حسنـــاً, الشيء المضحك هو ألا تعتقد أن الشخص الجيد سيذهب |
| Komik olan ise, sana şansını boşa harcama demiştim ama bunu asıl kendime söylemeliydim. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو أن... أنني قلت لك أن تبتعد عن طريقي لكن كان علي أن اقولها لنفسي. |
| Komik olan şu ki üç ay önce Marie Antoinette'in kim olduğunu sorsan muhtemelen okuldaki Fransız öğrenci olduğunu söylerdim. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو إن سألتني من تكون ماري آنتوينت قبل حوالي ثلاث شهر |
| Ama işin komik tarafı, timsahlar ısırık almadılar, saldırdılar. | Open Subtitles | ولكن الشيء المضحك هو أن التماسيح . لا تعض فقط بل تهجم |
| İşin komik tarafı, kimsenin umurunda bile değildi, çoktan parti düzenlemişlerdi. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو أنه لا أحد إكترثَ لذلك، لقد أقاموا حفلةً لي على أي حال. |
| Komik olan ise: | Open Subtitles | - حسنـــاً, الشيء المضحك هو - |
| İşin komik tarafı işlenen cinayetten masumdum. | Open Subtitles | ...الشيء المضحك هو ...كنت بريئاً من إرتكاب الجريمة |
| İşin komik kısmı şu ki, şu ana kadar işim çok basitti. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو ... أنّه حتى الآن كانت وظيفتي سهلة جدّاً |