| En azından itiraf edecek kadar cesur. | Open Subtitles | على الأقل إمتلك الشّجاعة للإعتراف به. |
| - cesur kızın olamadım. | Open Subtitles | لم أستطع أن أكون ابنتك الشّجاعة |
| Kızımın bu kadar cesur ve bu kadar iyi kalpli bir çocuk olduğunu ben de bilmiyordum. | Open Subtitles | حتّى أنا لم أكن أعرف... أنّ ابنتي بتلك الشّجاعة... و تمتلك قلبًا طيّبًا كهذا |
| Aklımdaki görev çok büyük bir gizlilik ve de büyük cesaret ister. | Open Subtitles | المهمّة الّتي في بالي تتطلّب مهارة كبيرة في التّسلّل وقَدْرًا ليس بالقليل من الشّجاعة |
| Korktuğum içindir belki. Ve o bana cesaret veriyor. | Open Subtitles | ربّما يرجع السّبب إلى أنّي خائف وهو يمنحني الشّجاعة |
| Ya bundan daha büyük bir iş çevirebilecek cesareti varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كانت لديه الشّجاعة للقيام بشيء أكبر من هذا؟ |
| Vuruldu. Bilmeye cesareti varsa. | Open Subtitles | هو مُسْتَهْدفُ لو هو يَمتلكُ الشّجاعة للإعتِراف |
| Ne yazık ki hançerim kayboldu ama varken teorimi kanıtlayacak cesaretim yoktu. | Open Subtitles | للأسف، خنجري فُقدَ، لكن حين وقعتْ يدي عليه، لمْ أستجمع الشّجاعة لأختبر نظريّتي، مع ذلك. |
| cesur olanların erkek kardeşlerimiz olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نتوقّع الشّجاعة من إخواننا فقط |
| Tabi ki eski dostum Bay Jack Daniels'ten biraz cesaret aldıktan sonra | Open Subtitles | بعد أن أحصل على قليل من الشّجاعة من صديقي القديم، السّيّد جاك دانيلز . |
| Mesela, dün gece yeni tanıştığın bir adamı korumak için cesaret ve istekle mücadele ettin. | Open Subtitles | على سبيل المثال, اللّيلة الماضية عرضت الشّجاعة, القيادة ... ...و الاستعداد للحماية رّجل عرفته بالكاد . |
| Belki şans, belki cesaret. | Open Subtitles | ربّما الحظّ، ربّما الشّجاعة. |
| Cassie bana geldi, çünkü kimsenin yayınlamaya cesaret edemeyeceği hikâyesini basabilecek cesaretim olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | جاءتْ (كاسي) إليّ لأنّها علمتْ أنّي سأمتلكُ الشّجاعة لنشر قصّتها في حين رفض الجميع فعل ذلك. |
| Sana söyleyecek cesareti bulmasına sevindim. Bunu kaçırma. | Open Subtitles | سعيدة أنّها أتتها الشّجاعة لتخبرك، إذًا إذهـب. |
| - cesareti olan herkes için. | Open Subtitles | في الحقيقة إنها لأي واحد يمتلك الشّجاعة للمحاولة |
| Aradan elli yıl geçip hayatına şöyle bir göz atınca, arabaya binecek cesareti, kendinde bulamadığını söylemek hoşuna gider miydi? | Open Subtitles | لا تُريدُ لِكي تَكُونَ قادر على القَول إمتلكتَ الشّجاعة للدُخُول السيارة. |
| Çok iyi mallarım var,bakalım cesaretim var mı? | Open Subtitles | لديّ السّلع، لكنّ هل لدي الشّجاعة? |