Ben bir tek rakamı kaçırsam bir şirket tarhi olur. | Open Subtitles | لو أغفل عن رقم واحد فإنّ الشّركة بأسرها تذهب إلى الهاوية |
Endişelenmeyin. şirket bize bu kamerayı gönderdi, | Open Subtitles | لذا لا تقلقوا . أرسلت الشّركة لنا هذه الكاميرا توا |
Yapmaya çalıştığım şey, hayatını adadığı bir ilacı kaynakları onu tamamlamak için yeterli olan bir şirketin ellerine bırakmak. | Open Subtitles | ما أرغب بفعله هو وضع العقار الّذي كرّس حياته من أجله في أيدي الشّركة الّتي تملك مصادر كافية لإنهائه |
Yalnızca Dayımın değil şirketin müşteri tabanının yarısı ve hatta şirketin parasının yarısı orada. | Open Subtitles | ليس خالي فحسب، بل نصف عملاء هذه الشّركة، وهذا نصف الشّركة. |
..ve şirketi de onun anahtarlarının asla çalınmadığını söylüyor. | Open Subtitles | و قالت الشّركة أنّه لم . يستخدم بطاقتَه للخروج أبداً |
Geçen akşam sorduğum şirketi anımsıyor musun, Tritak? | Open Subtitles | أتذكرين تلك الشّركة التي سألتكِ عنها في تلكَ اللّيلة، "تريتاك"؟ |
O şirkete girebilmek için bir adamı öldürdün sonra da bir güvenlik görevlisini vurdun. | Open Subtitles | لقد قتلتَ رجلًا من أجل بطاقته التّعريفيّة للدّخول إلى تلك الشّركة ثمّ أطلقتَ الرّصاص على حارسٍ. |
Şirketinin iyi adını müşterileriyle lekeliyor. | Open Subtitles | ؟ تشويه سمعة الشّركة مع عملائه. |
Aynı şirkette çalışıyoruz. O bizim en iyi satış elemanımız. | Open Subtitles | كلانا يعمل في نفس الشّركة إنّه أفضل موظّف مَبيعات لدينا |
Bir milyon insan için yapıldı yalnız onu yapan şirket iyice katlandı. | Open Subtitles | لقد بُنيتْ لمليونِ شخصٍ، لكنّ الشّركة التي بنتْها أغلقتْ. |
şirket veri tabanından, bugün uğrayacağınız yerler hakkında biraz bilgi toplamayı da başardım bu arada. | Open Subtitles | لقد تمكّنتُ من اِستعادةِ بعض المعلومات من قاعدةِ بيانات الشّركة عن محطّات توقّفك اليوم. |
şirket tüm yasa dışı işlerinin cezasını sana çektirmeye çalışacak! | Open Subtitles | الشّركة تجعلك كبش الفداء لكلّ أعمالهم القانونيّة. |
Hayır, eski arabanın nerede olduğunu.. ..tespit eden bir şirket buldum. | Open Subtitles | كلاّ، لقد وجدتُ هذه الشّركة التّي تساعدك على معرفة مكان سيّارتك القديمة. |
Demek ki birisi şirketin iflas bayrağını çekmesini istiyor. | Open Subtitles | لذا فهنالك شخص يراهن أنّ الشّركة ستهوي بشدّة. |
Ve şirketin çoğunluğu bana miras kaldığına göre... | Open Subtitles | وأنا هي من ورثت الحصة ،الأكبر من الشّركة |
Yaptığım tek şey şirketin politikasını uygulamamdı. | Open Subtitles | فجَلّ ما فعلتُه هُو اتّباع سياسة الشّركة. |
Örneğin, geçen sene, 9 milyon web sitesi için eşik bekçisi olan bir şirketin CEO'su halktan gelen baskılar sonucunda, yönettiği sitelerden bir tanesini, aşırı sağ bir sayfayı durdurmaya karar verdi. | TED | في السّنةِ الماضية على سبيلِ المثال، وتحت ضغوط بعض العامّة قررَّ المدير التنفيذيّ لإحدى الشّركات والتي تقومُ بدور بوابة لتسعةِ ملايين موقع، حظر موقعٍ لليمين المتطرّف كانت تستضفيه الشّركة. |
Ne bir adam bir şirketi kazançlı yapar... | Open Subtitles | مايجعلُ الرجل .. محطّ اهتمام الشّركة |
O benim ortağım. Bu şirketi birlikte kurduk. | Open Subtitles | إنّه شريكـي، بنينا هذه الشّركة معًا.. |
Yerel bir bok çukuruyken, o şirketi ben düzlüğe çıkarttım ve işime izinsiz burnunu sokan- | Open Subtitles | أنا من أقنعت تلك الشّركة أن نمثّلها عندما كانوا مجرّد مكتب إقليمي صغير، ولا أحتاج لمتطفّلة أن... |
Baylor Zimm'in öyle bir şirkete parasının büyük kısmını yatırması için hiçbir geçerli neden yok. | Open Subtitles | لا يوجد سبب لجعل "بايلو زيم" تُلقي بالأموال الطّائلة في هذه الشّركة. |
Şirketinin %51'ine ve bunun asla bana sarılmamasına karşılık olarak projeni destekleyeceğim. | Open Subtitles | مقابل 51% من الشّركة وعدم معانقته ليّ من جديد، سأقوم بـ دعم شركتك. |
Bu şirkette artık daha fazla kavga olmayacak. Daha fazla iç kavga olmayacak. | Open Subtitles | لا هناك المزيد من المُشاجرات في هذه الشّركة ولا مزيد من الصّراعات الدّاخلية |
Bu firmanın başındayken emanet hesaplardan para ödünç aldım. | Open Subtitles | لقد اقترضتُ أموالًا من حساباتٍ متعدّدةٍ لمّا كنتُ رئيس الشّركة. |