Ama bu sabah olayları beni öldürüyor. | Open Subtitles | أنا معجبه به حقاً ولكن أمر الصباح هذا يقتلني |
bu sabah... şu an sabah, ve sen iş için giyiniyorsun. | Open Subtitles | هذا الصباح .. هذا صباح، وأنت تلبس ملابسك للذهاب للعمل |
bu sabah, bu maskeli adam yoldan geçen birinin kamerasıyla görüntülendi.. | Open Subtitles | هذا الصباح هذا الرجل المقنع صور من طرف احد المارة |
Ah, selam. bu sabah kahvaltı sonrası öğün yapacaktık. | Open Subtitles | مرحباً الصباح هذا الإفطار وجبة تنناول أن مفترض |
bu sabah bir sizin oraya birinin girdiğini duydum. bu yüzden geldim. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنه تمّ اقتحام المكان هذا الصباح , هذا هو سبب مجيئي |
bu sabah hayatımı kurtardın ve bu uğruna kadeh kaldırmayı hak ediyor her ne kadar gerçek bir düğün olmasa bile. | Open Subtitles | الصباح هذا حياتي أنقذتِ نخباً يستحق وهذا حقيقيّاً زواجاً يكن لم ولو حتى |
Selam, bu sabah evden çıkarken farklı bir şeyler dikkatini çekti mi? | Open Subtitles | ذهبت متى يا، الصباح هذا قول أي أَو احد، أي لاحظت هل للحيوانات؟ |
Düşüncelerini ağrından uzağa çekip bu sabah ne olduğu hakkında konuşalım? | Open Subtitles | ألمك عن أنتباهك صرف عن ماذا الصباح هذا لي حدث ما عن نتحدث و |
bu sabah tıraş losyonu sürmüştüm. Normalde sürmem. | Open Subtitles | لقد وضعت كولونيا بعد الحلاقة فى هذا الصباح هذا شيء لم أعتاد على فعله في يومي العادي |
bu sabah şikayet gelmiş. Senin eleman aranıyor. | Open Subtitles | تم تقديم شكوى في هذا الصباح هذا الرجل مطلوب |
Bu bu sabah sana verdiğim üçüncüsü. Çok fazla atıştırma. | Open Subtitles | إنها الثالثة هذا الصباح هذا كثير |
Pat, pat. Onu bu sabah görmedim. | Open Subtitles | لم أُرهُ هذا الصباح هذا مُؤكَد |
bu sabah, babam bana ortadan kaybolmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | هذا الصباح... هذا الصباح أخبرنى أبى أن على أن أختفى تماماً. |
bu sabah, babam bana ortadan kaybolmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | هذا الصباح... هذا الصباح أخبرنى أبى أن على أن أختفى تماماً. |
bu sabah musluğu açtığımda, musluktan çıkan şey şu. | Open Subtitles | عندما فتحت الصنبور هذا الصباح ...هذا ما حصلت عليه |
bu sabah erken saatlerde, 7.30 gibi, Montgomery County'nin dışında patlama olduğu hakkında raporlar geldi. | Open Subtitles | في الصباح هذا اليوم الباكر في الساعة 7: 30،جاءَ تقارير بانه هناك انفجار على "اطراف مقاطعة "مونتجومري |
bu sabah erken saatlerde yapılan basın toplantısında askerî yetkililer bu felaketin havadan kaynaklanan bir faktörden olduğunu iddia eden bir bildiri yayınladı. | Open Subtitles | في مؤتمر صحفي في الصباح هذا اليوم الباكر المسؤولون العسكريون اصدروا بيان مدعين أن اسباب هذه الكارثة يبدوا ان هناك دخيل ينتقل في الجو |
bu sabah hoşça kal demedin. | Open Subtitles | الصباح هذا خروجك قبل تودعني لم |
bu sabah denemesinin para kaynağı geldi ... | Open Subtitles | الصباح هذا هنا كانوا تجاربه ممولي |
bu sabah Callie'yi duydun. Bizim işi tam yapmamızı istiyor. | Open Subtitles | الصباح هذا " كالي " سمعتِ شيء كل نضع أن تريدنا |