| Sonra sayfayı çeviriyorum ve kendi oğlumun bu kargaşaya katkı yatığını görüyorum. | Open Subtitles | بعد ذلك كان على قلب الصفحه. ورؤية مساهمة إبنى فى هذه الفوضى. |
| 1. sayfayı anladığımı bile söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني حتى القول بأنّي قرأت الصفحه الأولى جيداً |
| Ertesi gün de, 10. sayfada kısa bir yazı çıktı. | Open Subtitles | في اليوم التالي,كان هناك قصة صغيرة في الصفحه العاشرة |
| Eğer bir şekilde yeni bir Sayfa açma imkanımız varsa. | Open Subtitles | ان كان هناك فقط طريقة ما تمكننا من قلب الصفحه |
| Bize ilginç ayrıntılar verin komiser. Resminizi ön sayfaya koyacağız. | Open Subtitles | إعطنا أنباء مثيره سيرجنت و سنضع صورتك في الصفحه الأولي |
| sayfanın alt üçte birinde ya da ortasında görünen akıntının frekans izini görebilirsiniz, kuşlar o ovada olduğu zamanki frekans izi sayfanın üstünde gösterilmiştir. | TED | وتستطيعون رؤية شارة التيار معروضه هنا في الثلث الاسفل او نصف الصفحه بينما كانت الطيور في تلك الروضه ممثله في هذه الشاره في الاعلى |
| Chronicle'in ön sayfadan verdiği cinayete mi? | Open Subtitles | تلك التى تناولتها الصفحه الاولى فى الاخبار ؟ |
| Bunlar Badenweiler'daki, Sloane'un kasasından 47. sayfayı çalmak ya da Khasinau'nun o ampulü ele geçirmesini engellemek gibi küçük işleri içermiyor bile. | Open Subtitles | وهذا لا يعادل أخذ حساب بادين ويلر أوسرقة الصفحه 47 من سلون أو الطريقه التى بعدتى بها كازانو عن القاروره |
| Nereye gitsem insanların altıncı sayfayı okuduğunu fark ediyorum. | Open Subtitles | في كل مكان أذهب أليه يبدو أن الناس قد قرأت الصفحه سته |
| Ben sadece ilk 30 sayfayı ve son sayfayı okudum. | Open Subtitles | انا اقرأ الثلاثين صفحه الاولي و الصفحه الاخيره |
| Serena ile yapmam gereken buluşmadan önce birinci sayfayı hızlıca okumak için yeterince vaktimiz var. | Open Subtitles | لدينا مايكفي من الوقت لقراءه دراما الصفحه الاولى قبل ان التقي سيرينا. |
| Burada, ön sayfada, sanırım süper kahraman kostumüyle... | Open Subtitles | يقرأهم بصوت عالي للمشاهدين هذا ما عندنا . في الصفحه الاولى .. |
| Eğer Flora beyaz olsaydı, eminim birinci sayfada olurdu. Bu gece sinemaya gidiyor musun? | Open Subtitles | إذا كانت فلورا بيضاء هي يمكن أن تكون في الصفحه رقم 1 ستذهب إلى السينما اللّيلة؟ |
| - On ikinci sayfada devam ediyor. | Open Subtitles | - هنالك المزيد في الصفحه 12 - لقد قرات بما فيه الكفاية |
| Başv. Times" 14-2-84, Sayfa 3, İmza 2, okunmalı: | Open Subtitles | مراجعة جريدة التايمز ليوم 14 2 84 الصفحه الثالثه, قراءة السطر الثاني |
| Sayfa 32'de. | Open Subtitles | دفنوها بعيدا في الصفحه الثانيه و الثلاثين |
| Ekranın diğer sayfaya geçmesi için küçük bir cihaza ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لأداة اليد لأنتقل إلى الصفحه التاليه |
| Ve ilk sayfaya yazacağın ilk hikayede, birden korkaklığın tuttu. Ne demek bu? | Open Subtitles | عشيه اول قصه منشوره لك فى الصفحه الاولى, كنت تشعر بالقشعريره. |
| Irmağın akışının halen frekans izi olarak sayfanın alt üçte birlik kısmında görebilirsiniz. Fakat üst taraftaki üçte ikilik alanda neyin eksik olduğunu farkedebilirsiniz: | TED | كما ترون فالتيار مازال موجودا في الثلث الاسفل من الصفحه لكن لاحظوا ما المفقود في الثلثين في الاعلى |
| Oskar, son sayfanın dibinde bir daktilo hatası var. | Open Subtitles | خطأ كتابي هنا في اسفل الصفحه لا,هناك فقط اسم واحد يجب أن نضيفه |
| Bütün yazdıklarında 47. sayfadan özel olarak bahsediyordu. | Open Subtitles | في كتاباته ، الصفحه 47 تحتوى على معلومات حساسة |
| New York Times'in baş sayfası,10 Ağustos 1988. | Open Subtitles | الصفحه الاولى جريده نيويورك اغسطس عام 1988 |
| Sakın kitabın son sayfasını açma,.. | Open Subtitles | لا تتجه الي الصفحه الأخيرة في الكتاب ابداً |
| Evet, ders yarın ve daha 2. sayfadayım. | Open Subtitles | نعم، المناقشه غداً أنا عند الصفحه الثانيه |