Ve tıpkı balonun üstüne bir resim çizmişiz de onu şişiriyormuşuz gibi, resim hâlâ aynı resim ama mürekkep tanecikleri birbirlerinden uzaklaşmış hâlde; | TED | ومثل رسم صورة على بالون، ومن ثم نفخ البالون، فإن الصورة هي نفسها ، ولكن جسيمات الحبر قد تحركت بعيدا عن بعضها البعض. |
Size gösterdiğim bu resim, 1700'lerin sonlarında perküsyonu (elle vurarak muayeneyi) bulan Leopold Auenbrugger'in resmi. | TED | هذه الصورة هي لـ ليوبولد أوينبرويجر والذي قام بنهاية القرن السابع عشر بإكتشاف القرع. |
Bu resim, Jean-Baptiste Balley'in bir portresini taklit ediyor. | TED | هذه الصورة هي بورتريه لجان باتيست بيلي. |
fotoğraf birinin veya bir şeyin, bir yerin, bir ilişkinin, sevilen kişinin hatırasıdır. | TED | الصورة هي تذكرة بشخص ما أو بشيء ما، بمكان ما، أو بعلاقة ما، أو بعزيز. |
Bu çekindiğim ilk fotoğraf üstelik ilk bikini giyişim dahası henüz regli bile olmamıştım | TED | هذه الصورة هي أول صورة أخذتها، وهي أيضا المرة الأولى ألبس فيها البيكيني، ولم أكن وصلت سن البلوغ بعد. |
Tanınmış bir foto görüntü ajansının arşivinde ishalle ilgili görselleri aratacak olursanız karşınıza çıkan fotoğraf bu. | TED | ولكن إذا كنت تبحث عن صور لأسهم الإسهال في وكالة صور رائدة هذه هي الصورة هي ما ستحصل عليه. |
Ne zaman onu düşünsem, gözümde bu resim beliriyor. | Open Subtitles | وعندما أفكر به تكون هذه الصورة هي ما أراه |
Ona dair elimizde olan tek şey, bu resim. | Open Subtitles | تلك الصورة هي الشيء الوحيد الذي يحدد هويته |
Ve bu deneyime kendimizi o denli bıraktığımız an ortaya çıkan resim, tek gerçek resimdir. | Open Subtitles | و في اللحظة التي نصبح فيها متعمقين جداً بتلك التجربة.. نفقد فيها علاقتنا بأنفسنا و نفقد العلاقة بالوقت فإن تلك الصورة هي الصورة الوحيدةالحقيقية. |
Ben de, "oğlum resim herhalde pantolon cebindeydi" dedim. | Open Subtitles | فقلت، "يا للجحيم يا فتى" "هذه الصورة هي بالتأكيد في جيب سروالك" |
Bu resim 90’ların ortasında, bir senemi Paris’te geçirdiğim üniversite yıllarımdan. | TED | هذه الصورة هي من بطاقة المترو الخاصة بي عندما قضيت عاما في الخارج في (باريس) بالجامعة في منتصف التسعينات. |
Bu resim iki mermi karlılaştırılmasını gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الصورة هي مقارنة بخرطوشين |
Bir çift makas aldı ve onu her resimden keserek çıkardı ve yıllarca kendime bu fotoğraf hakkındaki gerçeği anlattım. O da yalnız ve desteksiz olduğundu. | TED | فأخذت مقصًا وبدأت بقص صورته من جميع الصور ولعدة سنوات، كنت أقول لنفسي إن حقيقة هذه الصورة هي أنك وحيد ولا أحد يهتم بك |
Bu sanırım tarihteki en çekici fotoğraf. | TED | أعتقد أن هذه الصورة هي الأكثر روعة على الإطلاق |
Bu fotoğraf dört ay sonra Buenos Aires şampiyonasında yarı finalden bir görüntü. | TED | ان هذه الصورة هي من الدور نصف النهائي من بطولة بوينس آيرس ، وبعد أربعة أشهر. |
Çekebildiği tek fotoğraf bu. | Open Subtitles | وكانت تلك الصورة هي الوحيدة التي استطاع أبي التقاطها |
İşte bu mikroskobun altında gözlemleyebildiğimiz görüntü. | TED | هذه الصورة هي لما استطعنا ملاحظته تحت المجهر. |
Jorge Luis Borges'in "The Aleph" isminde bir hikayesi vardır. Ve Aleph üzerinde herşeyin bulunduğu bir yerdir. ve benim için, bu görüntü kesinlikle herşeyin bulunduğu bir yerdir. | TED | جورج لويس بورغيس لديه قصة تسمى " الأليف" والأليف هي نقطة في العالم حيث أنه حتما كل شي موجود وبالنسبة لي، إن هذه الصورة هي نقطة في العالم حيث أنه حتما كل شي موجود |