| Whitney'nin evinde eski fotoğraflara bakıp, hafızasını tazelemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت ببيت ويتني أراجع بعض الصور القديمة وأحاول إنعاش ذاكرته |
| Dergide fotoğrafınızı görünce eski fotoğraflara baktım. | Open Subtitles | حينما رأتيكما في المجلّة، بحثت وعثرتُ على بعض الصور القديمة. |
| Eve gittim, çocukluktan bu yana bütün Eski fotoğraf albümlerine baktım. | Open Subtitles | ذهبت إلى البيت، وأخرجت جميع ألبومات الصور القديمة منذ أنْ كنت طفلة. |
| Evet, resimleri veya eski fotoğrafları. | Open Subtitles | نعم , صورها . أو بعض الصور القديمة اتعلم؟ |
| Harika, eski resimler, hani yani, bir anlığına... | Open Subtitles | الصور القديمة العظيمة، ' يجعلك تعرف، لمدّة دقيقة. . |
| Kendine bir bak, oturmuş sırıyorsun, ...eski resimlere bakıyorsun. | Open Subtitles | انظر لحالك جالساً هنا مبتسماً تُطالعُ الصور القديمة. يا صاح، أنتَ تحبّ عيدَ القدّيسين |
| Yukarı çıkıp Eski fotoğraflar bulacağım. | Open Subtitles | حسنا، سأصعد وأحاول إيجاد بعض الصور القديمة |
| Eski fotoğrafların yerini değiştirelim derken kendimi diyordum, seni değil. | Open Subtitles | عندما قلت أننا بحاجة لنقل هذه الصور القديمة قصدت أن أنقلها أنا وليس أنت |
| eski fotoğraflara bir göz atıyordum da şunu buldum. | Open Subtitles | كنتُ أطالع بعضًا من الصور القديمة ووجدت هذه. |
| Evet hiç anlaşılmadı eski fotoğraflara bakma, yalnız yapacak çok şeyin olması ve geçmişi 1 dakikalığına hatırlama. | Open Subtitles | حسنا , لدي الكثير للقيام به وأنا وحيدة أشاهد الصور القديمة , استرجع الماضي أنا نفسية. |
| Bu eski fotoğraflara nasıl bakabileceksin? | Open Subtitles | ما الفائدة من النظر إلي الصور القديمة على آي حال ؟ |
| Şey, toplanırlar, ve eski fotoğraflara bakarlar. | Open Subtitles | نجتمع مع بعضنا نشاهد الصور القديمة |
| Eski fotoğraf albümümü sadece güzel anılarla doldurmuştum. | Open Subtitles | ..... في ألبوم الصور القديمة كان لي ذكريات جميله ملئتها فيه |
| Eski fotoğraf albümlerimize baktığımda bizden bir şeyler görebiliyorum. | Open Subtitles | حتّى أنّي عدت لأبحث في ألبوم الصور القديمة كي أرى إن استطعت إيجاد دليل على ذلك... |
| - Birkaç Eski fotoğraf. | Open Subtitles | بعض الصور القديمة وحسب. |
| Eva Cafe Diem'deki bütün eski fotoğrafları kaldırdı bunları G.D. kayıtlarının kitlesel yayınlarına ekledi. | Open Subtitles | إيفا لديها كلّ الصور القديمة التي أزيلت من المقهى ديم أضف ذلك إلى التخفيض الجماعي في السجلات القديمة لغلوبال |
| Babana, istediği eski fotoğrafları büyütmemin biraz zaman aldığını ama bir Photoshop Tanrısı olduğumdan, hazır olduklarını söyle. | Open Subtitles | و أخبري أبيك أنه أخذ مني بعض الوقت لتطويره و لكن أنا اله الفوتوشوب فاستخرجت الصور القديمة التي يريدها |
| Yüzbaşı Roth'un eski fotoğrafları ile en son çektirdiği fotoğrafları karşılaştırmak için bir yüz tanıma programı kullandım. | Open Subtitles | لقد استخدمت برنامج التعرف على الوجوه لمقارنة الصور القديمة للملازم روث مع أحدث صور له فى الخدمه |
| SIM kartta bazı eski resimler buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ بعض الصور القديمة بطاقة ذاكرة |
| Hâlâ eski resimlere bakmaktan keyif alıyorum. | Open Subtitles | لا زلت أحب النظر إلى الصور القديمة |
| Liver Amca ve onun Polonya'daki ailesine ait bazı Eski fotoğraflar. | Open Subtitles | أجل، توجد بعض الصور القديمة لعمي (ليفر) وعائلته في بولندا |
| Eski fotoğrafların arasında saatler geçirdim... | Open Subtitles | قضيت ساعات أنّقب خلال الصور القديمة... |
| Daha onu öğretmedi ama senin bazı eski fotoğraflarını gösterdi. | Open Subtitles | لم يعلمني هذا بعد لكنه أراني بعض الصور القديمة لكِ |
| Yine de bazılarını eski fotoğraflardan tanıyabilirim ve diğerleri hakkında da çok sağlam tahminlerim var. | Open Subtitles | حسنا لايزال بامكاني التعرف اليهم من بعض الصور القديمة ولدي حقا، حقا حدس قوي تجاه البعض الاخر |