Büyük Perhiz yarın başlıyor ve ben caymak için lezzetli bir şeyler istiyorum. | Open Subtitles | "الصوم الكبير سيبدأ غداً، يا أصدقاء وأنا أريد شيئاً لذيذاً لأتخلى عن هذا" |
Tam Perhiz bayramında gelip bir çikolata dükkanı açıyor. | Open Subtitles | إفتتاح متجر للشيكولاتة تماماً في موسم الصوم |
Temizlenmenin en güvenli ve Hızlı yolu... oruç tutmaktır. | Open Subtitles | ولذلك أفضل وأسرع طريقة لتعقيم أجسادنا هو الصوم |
Artık ofise geri dönüp akşamı oruç ve tövbe ile geçirebiliriz. | Open Subtitles | والآن عودة إلى المكتب لأمسية ممتعة من الصوم والتوبة. |
Berlin, seni şanslı şeytan. Burası Lent'deki bir manastır gibi. | Open Subtitles | برلين ، أيها الشيطان المحظوظ ، هذا المكان أشبه بالصومعة في الصوم الكبير |
Annemle erkek orucu anlaşması yaptık. | Open Subtitles | أنا و أمي تعاهدنا على الصوم عن الرجال |
Yemek yemeyi iyi yapıyorum ama perhizi değil. | Open Subtitles | أعرف الكثير عن الأكل لكن لا أعرف شيئاً عن الصوم |
Perhizin bitmesine sadece 14 gün kaldı. | Open Subtitles | فقط 14 يوما حتى نهاية فترة الصوم |
Ama umuyorum ki bu Perhiz vücut sistemimi yenilememe yetsin. | Open Subtitles | لذا أنا آمل أن الصوم سوف يكون كافياً لإعادة لتجديد نظامي |
Gören de Büyük Perhiz ortaya yeni çıktı sanacak. | Open Subtitles | انه كما لو كان الصوم السريع قد انتهى لتوه من اختراعه |
Bunun üzerine onlara New Orleans'lı Katolik bir ailenin çocuğu olarak büyürken, Büyük Perhiz boyunca bana her zaman yapılabilecek en anlamlı şeyin, Tanrının kutsallığını anladığını ona ispatlamak için bir şeylerden vazgeçmek, haz aldığın bir şeyi feda etmek olduğunun | TED | لذا أخبرهم أنه خلال نشأتي كطفل في عائلة كاثوليكية من نيو أورلينز، في الصوم الكبير كنت أُعلَّم أن أسمى ما قد يفعله الشخص هو التخلي عن أمر ما، التضحية بشيء تشتهيه عادة لتثبت لله أنك تفهم قداسته. |
Evet bugün Büyük Perhiz. Artık sakinleşin. | Open Subtitles | "نعم، إنه الصوم الكبير لذا، هونوا عليكم جميعاً" |
Perhiz hakkında birşeyler biliyora benziyor muyum? | Open Subtitles | وهل يبدو علي أنني اعرف شيء عن الصوم ؟ |
Önce yersin, daha sonra mumları yakarsın,... ..çünkü mumları bir kez yaktın mı, bu... ..Yom Kippur'dur ve oruç tutmaya başlamışsındır. | Open Subtitles | نأكل أولا ثم نضيئ الشموع لأن إضائة الشموع ليوم الصوم |
Ama bu kızın oruç tutmayı bırakması için birşey yapmak zorundasın. | Open Subtitles | لكن عليك فعل شيء لإيقاف هذه الفتاة عن الصوم |
Majesteleri... oruç ile küçülmüş midelerimizi... böyle yemeklerle onurlandırmamız mümkün değil. | Open Subtitles | مولاي سنوات الصوم قلصت معداتنا ونحن لسنا في حالة تشريف وجبة كهذه |
Hızlı ve Öfkeli yerine, Yavaş ve Ciddi olur. | Open Subtitles | بدلا من الصوم وغاضب،انهاتريدانتكون بطيئةوخطيرة. |
Hızlı. Yoksa,... sonunda bana bağlanacaksın. | Open Subtitles | حتى عيد الصوم وبعد ذلك ستصفي معلقا لي |
Hızlı. Yoksa,... sonunda bana bağlanacaksın. | Open Subtitles | حتى عيد الصوم وبعد ذلك ستصفي معلقا لي |
İlk 100 yıl, Lent ve Paskalya'da söylendi. | Open Subtitles | غنوها في الصوم الكبير، أيضا في أسبوع الفصح |
- Erkek orucu mu? - Hmm | Open Subtitles | الصوم عن الرجال؟ |
İçecek perhizi yapıyorsun, aslında yine birşeyler yiyorsun. | Open Subtitles | في الصوم لاتنقطع تماماً عن الأكل |
- Perhizin erdemlerini yüceltmiştir. | Open Subtitles | -أختار الصوم |
Hey Tob, söylesene, perhizde mercimek yiyebiliyor musunuz? | Open Subtitles | أخبرني بشيء هل بالإمكان أن تأكل العدس أثناء الصوم الكبير؟ |