| Hayvansınız. Bir çift gülen sırtlan. Sizinle işim olmaz. | Open Subtitles | حيوانات ، زوج من الضباع الضاحكة ليس لى حديث معكم |
| Aslında çok basit.Kalkış yapmak için gülen ördeğe... silahları ateşlemek için papyonlu ineğe... ve palyaço yüzü sadece palyaço yüzü. | Open Subtitles | إنها بسيطة للغاية أنت تضغط البطة الضاحكة للإقلاع والبقرة المرتدية ربطة العنق لإطلاق النيران |
| Çünkü, embesil gibi gülen bir kızla hala çıkan o. | Open Subtitles | كما لو أنني أهتم بأنه ما يزال يواعد تلك البلهاء الضاحكة, تعلم؟ |
| Genellikle "gülen İnek"in sayas peyniri çeşitlerini getiririm de. | Open Subtitles | أنت قطعة الجبن الكبيرة؟ أنا في العادة أُحضر عجلة كبيرة من جبنة البقرة الضاحكة |
| Özellikle seni davet etti. "gülen dişleri olan kadın" dedi. | Open Subtitles | سأل مخصوصا عنك "الفتاة ذات الأسنان الضاحكة" |
| Evet, gülen kayalar vardı. | Open Subtitles | نعم؛ والصخور الضاحكة انظر؛ أتذكر |
| Artık gülen yüzler görebiliyorum. | Open Subtitles | الآن أستطيع رؤية تلك الوجوه الضاحكة. |
| gülen İnek! | Open Subtitles | البقرة الضاحكة! |
| gülen kayalar. | Open Subtitles | الصخور الضاحكة |