| Ülkedeki binlerce köy gibi Champaner çiftçisi de boş mideyle çalışıp her yıl racaya vergi ödüyordu. | Open Subtitles | كألاف الفلاحين في الهند خضع فلاحو شامبنير ببطونهم الخاويه .و دفعو الضريبه للمهراجا ككل عام |
| Kaybederlerse, ki öyle olacak üç kat fazla vergi ödeyecekler. | Open Subtitles | لكن هناك امر اخر ان خسروا و هذا ما سيحدث فهم سيضطروا لدفع ثلاثه اضعاف الضريبه |
| Gayrimenkul geliştirmeleri için harika vergi indirimleri alacağız. | Open Subtitles | لمَ لا؟ ، سنحصل على تخفيضات رائعه في الضريبه |
| Çifte lagaan bütün vilayete uygulanacak. | Open Subtitles | وهذه الضريبه المضاعفه عامه علي كل المقاطعه |
| Raca'ya lagaan ödemek beni öfkelendiriyor. | Open Subtitles | اشعر بالغضب المكبوت داخلي كلما دفعنا الضريبه للمهراجا |
| Belki de vergi kesintisi istemiyorlardır. | Open Subtitles | ربما لايريدون دفع الضريبه عليه 597 00: 22: 23,495 |
| Onu yakalayabildikleri tek suç vergi kaçakçılığıydı. | Open Subtitles | كل الذى يمسكوه عليه ... هو ليس التهرب من الضريبه ، موكلك |
| vergi ödemelerini geciktirmiş görünüyorsun. | Open Subtitles | يبدوا انك متأخر في دفع الضريبه |
| vergi mi kaçırmaktan mı? | Open Subtitles | التهرب من دفع الضريبه |
| vergi borcum tamamen ödenmiş. | Open Subtitles | يقول ان الضريبه دُفعت بالكامل |
| vergi sekiz genç. | Open Subtitles | الضريبه ثمانية شباب |
| Çünkü vergi indirimi oldukça fazla olacak. | Open Subtitles | لان كسر الضريبه سيكون ضخما |
| Sizin, %17'lik bir vergi kusurunuz var. | Open Subtitles | ولديك نقص في الضريبه بنسبة 17% |
| vergi borcunu anca karşıladık. | Open Subtitles | علينا ان نخرج دين الضريبه |
| vergi borcu. | Open Subtitles | قانون الضريبه |
| Mesele artık tapınak, lagaan ya da oyun değil. | Open Subtitles | الامر لا يخص المعبد او الضريبه او المباراه |
| Bizi bu oyunda yenerseniz lagaan ödemek zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | فز عليناف ي اللعبه و لن تدفع الضريبه |
| lagaan yanında biraz eğlencenin nesi yanlış? | Open Subtitles | ما العيب في بعض المرح مع جمع الضريبه |
| Yani, üç kat fazla lagaan. | Open Subtitles | هذا ثلاث اضعاف الضريبه |