| Davayı düşünmeden geçirdiği tek bir dakikası bile olmuyordu. Kendi açtığı davadan sadece birkaç gün önce bir sabah acı içerisinde uyandı ve Stres kaynaklı bir kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti. | TED | قضى كل وقته بالتفكير فيها و قبل ايام من موعده مع المحكمة استيقظ في الصباح بألم شديد ومات بنوبة قلبية جراء الضغط النفسي |
| Bak anlaşmayı unut gitsin. Bu lanet olası Stres ve baskıdan sıkıldım artık. | Open Subtitles | أنسي كل ذلك لقد تعبنا من كلّ هذا الضغط النفسي |
| Bak anlaşmayı unut gitsin. Bu lanet olası Stres ve baskıdan sıkıldım artık. | Open Subtitles | أنسي كل ذلك لقد تعبنا من كلّ هذا الضغط النفسي |
| Güneşten uzak durman alkolü bırakman, stresten kaçınman gerekecek. | Open Subtitles | و لا تشرب الكحول, و تتجنب الضغط النفسي |
| Affedersiniz. stresten. Bataryalarımı tüketiyor. | Open Subtitles | آسف، الضغط النفسي يستنزف البطاريات |
| Ekibim, psikolojik baskı taktiklerine karşı direnme eğitimi aldı. | Open Subtitles | فريقي متدرب لمقاومه وسائل الضغط النفسي |
| Bu yüzden intihar nedeni Lexapro'ya steroidlere, depresyona ya da büyük bir sporcu olma isteğinin getirdiği strese, beş başka şeye bağlı olabilir - | Open Subtitles | لذا سواء كان السبب "هو عقار "الليكسوبرو أو السترويد أو الإكتئاب أو نتيجة الضغط النفسي ..لكونه رياضيا جيداً |
| Aşırı Stres altındaki kişilerin uyuyakaldıkları nörolojik bir durummuş. | Open Subtitles | انه مرض عصبي ,حيث أن الناس ينامون تحت الضغط النفسي الهائل |
| Evet efendim. Muazzam bir Stres altında şu an. | Open Subtitles | أجل يا سيدي، إنه يقبع تحت كم هائل من الضغط النفسي |
| Belki biraz Travma Sonrası Stres Bozukluğu durumudur. | Open Subtitles | أنت تعانين قليلاً من اضطراب الضغط النفسي ما بعد الصدمة , أليس كذلك ؟ |
| - Bana kalırsa hafıza kayıplarına aşırı Stres yol açıyor. | Open Subtitles | أن فقدان الذاكرة ناتج عن الضغط النفسي |
| Stres saçlarımı döküyor. | Open Subtitles | الضغط النفسي يجعل شعري يتساقط. |
| Travma Sonrası Stres Bozukluğu'n mu var? | Open Subtitles | اضطراب الضغط النفسي ما بعد الصدمة ؟ |
| Stres işte. | Open Subtitles | انه الضغط النفسي |
| Ama bunlara Stres sebep olmadı. | Open Subtitles | ولكن الضغط النفسي لا يسبب هذا |
| Duydun mu Dr. Warren? Stres seviyesi gereksiz derecede fazla. | Open Subtitles | ترون , هل تسمع ذلك المستوى من الضغط النفسي غير الضروري يا دكتور (وارين) ؟ |
| Kuzenim, aşırı stresten öldü. | Open Subtitles | ابن عمي، مات من الضغط النفسي |
| Kuzenim, aşırı stresten öldü. | Open Subtitles | ابن عمي، مات من الضغط النفسي |
| Ekibim, psikolojik baskı taktiklerine karşı direnme eğitimi aldı. | Open Subtitles | فريقي متدرب لمقاومه وسائل الضغط النفسي |
| Savunma avukatı "zorlamak" tabirini zorla güç kullanımı olarak baskı, psikolojik baskı ya da müvekkilinin suça bulaşması olarak tanımlar. | Open Subtitles | يستعمل محامو الدفاع كلمة "اكراه" لوصف فرض القوة والاجبار، أو الضغط النفسي على موكليهم عند ارتكاب الجريمة. |
| Ameliyathanede bulunmanın doktorlarımı strese soktuğunu umursamıyorsun. | Open Subtitles | بدون أن تكترث أنّ وجودك في غرفة العمليّات يزيد الضغط النفسي على جرّاحيني أليس ذلك صحيحاً يا دكتور (ريغز) ؟ |